RUAM

Ruam : Burkholderia mallei adında bir bakterinin neden olduğu bulaşıcı hastalıktır.

Hastalık tek tırnaklı hayvan larda ( at, eşek ve katırlarda ) salgınlar şeklinde görülen bir zoonozdur. Hayvanlarda akut ve kronik enfeksiyonlara neden olur. Atlarda kronik katır ve eşeklerde akut hastalık yapar. Nadiren insanlara bulaşır.  Ruam özellikle deride solunum sisteminde ve iç organlarda nodül ve ülserlerin oluşması ile karekterizedir. Ruamın hayvanlardan insanlara bulaştığı yönünde ilk gözlem 1912 de Lorin adlı bir fransız askeri doktor tarafından bildirilmiş ve  1912 de bir nalbantın elinde ruam olgusu saptamıştır.

Ruam etkeni  Gram negaIf, çomak şekilli, sporsuz, kapsülsüz ve hareketsiz bir bakteridir

Ruam, esas iIbariyle at,eşek ve katır gibi tek tırnaklı hayvanlarda görülen bir hastalıktır. Ender olarak tek tırnaklı hayvanların dışında köpek, kedi, keçi ve deve gibi hayvanlarda da ruam hastalığına rastlanabilir.  Hastalık hayvanlar arasında temas ile bulaşır. Direkt bulaşma hasta hayvanların solunum havası, bulaşık suların içilmesi, tımar ve koşum takımlarının kullanılmasıyla meydana gelir.

Ruam insana nasıl bulaşır?

İnsanlar hastalığı hayvanlar ile teması sonucunda alırlar.

Köpekler ve diğer etciller hasta hayvanlarla direkt temas etmeleri veya hasta hayvan etlerini yemeleri sonucu ruama yakalanırlar. İstanbul da 1984 yılında Gülhane parkındaki dört aslanın ölüm nedenin Ruam olduğu belirlenmiş ve yapılan incelemelerde bu hayvanlara kaçak at ve eşek eti yedirildiği anlaşılmıştır.

Ruam vücuda girdikten sonra, giriş yerine göre burun, akciğer veya deri Ruamı ortaya çıkar.

Ruam Atlarda Başlıca Üç Klinik Form Gösterir:

  1. Akciğer Ruamı: Yavaş gelişen kronik akciğer hastalığıdır: Solunum güçlüğü vardır, hasta at çabuk yorulur, kanlı burun akıntısı ve zayıflama görülür
  2. Burun Ruamı: Çoğunlukla tek taraflı iltihaplı bir akıntıyla başlar, bu akıntı kanlı irinli bir görünüm kazanır, bazen kan pıhtıları içerir, Mukozada önceleri mısır tanesi büyüklüğünde kırmızı lezyonlar meydana gelir. Kısa zamanda bunları rengi sararır, papül şeklini alır, sonra yerlerinde ülserler meydana gelir. Bunlar çabuk yayılır ve birbirleriyle birleşerek kenarları kemirilmiş görüntüsü veren büyük ülserler oluşturarak derinleşirler. Kıkırdak doku nekroze olabilir. Zamanla ülserler oluşturarak derileşirler. Tedavisiz bırakılırsa hayvan bakteremi ve sepsis ile kaybedilir. Tedavi edilirse ülserler yerlerinde yıldız şeklinde izler bırakarak iyileşirler.
  3. Deri Ruamı: Deri ve derialtı dokularda ruam nodülleri görülür. Zamanla bu nodüllerin üzerindeki deri nekroze olur ve yüzeysel ülserler meydana gelir. Deri altındaki dokularda oluşan nodüller apseleşebilir, fakat bu apseler dışa açılmaz etrafları kapsülle çevrili olarak bulunurlar.

Ruam Teşhisi nasıl konur ?

Hastalığın endemik seyir gösterdiği bölgelerde hayvanlarda şekillenen nodüller, ülserler, yaralar ve aşırı halsizlik gibi klinik belirtiler hastalık için tanımlayıcı olabilir.

Ruam şüphesiyle ölen hayvanlara nekropsi yapılması kanunen yasak olduğundan, laboratuvar muayeneleri için hayvandan organ veya doku örnekleri alınmaz. Hastalığın laboratuvar tanısında kültürel muayene için şüpheli canlı hayvanlardan lezyonlardan gelen akıntılar, serolojik muayeneler içinde kan örnekleri alınabilir.

Ruam hastalığı örneklerinin laboratuar çalışmaları çok dikkatlice yapılmalıdır. Labortuvarda buşma olabilir.

Ruam birçok anIbiyoIğe duyarlı olmasına karşın, infeksiyona diğer tek tırnaklı hayvanlara ve insanlara bulaşma riski bulunmasından dolayı, ruam tanısı konulan hayvanlara tedavi uygulanmaz, hayvan itlaf edilir. Bu uygulama sayesinde ruam şu an için dünyanın birçok bölgesinde eradike edilmişIr.

İnsan infeksiyonlarının tedavisinde  ise sülfonamidler başarıyla kullanılırlar.

Ruamdan Korunma:

Hastalığın kontrolü için henüz etkili bir aşı geliştirilememiştir.

Hastalığın yayılmasında portörlerin, sürüye kontrolsüz alınan hayvanların, enfekte hayvanların, hayvan nakliyatının, sergi, panayırların ve hayvan alım-satımlarının önemi fazladır.

Ahıra kontrolsüz hayvan sokulmamalıdır. Salgın olan bölge acilen karantina altına alınıp hasta hayvanlar itlaf edilmelidir.




BATI NİL ATEŞİ

BATI NİL ENSEFALİTİ, NİL ATEŞİ,

Dr. Aydoğan LERMİ

Batı Nil Virüsü, Batı Nil Ateşi

İlk kez 1937 de tanımlanan Batı Nil Ateşi, sivrisinekler ile bulaşan, insanda beyin ve nörolojik sistemi tutan, ateş ile seyreden hastalıklara yol açan viral mikrobik bir hastalıktır. Dünyada giderek artan Batı Nil Ateşi hastalığı sivrisinekler ile bulaşır, doğada özellikle Haziran Eylül aylarında  kuşlar, atlar, insanlar arasında yaygın hastalıklara yol açar. Hastalık beyin ve nörolojik sistemi tutarak menenjit, ensefalit gibi ağır nörolojik hastalıklara neden olabilir. Sivrisinek ısırmasını takiben kuluçka döneminden sonra yüksek ateş, bilinç bulanıklığı, halsizlik, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi şikayetler ile başlayan hastalık ölümle sonuçlanabilir.

  •  Flaviviridea ailesi

• Japon ensefaliti virüsü serogrubu
• Zarflı, pozitif polariteli, tek iplikli RNA virüsü
• Dış ortama dayanıksız
• Isı, dezenfektan ve deterjanlarla inaktive olur,
• Virüs insan, kuş , köpek ve atlarda enfeksiyon yapar.
• Kuşlar rezervuardır hasta olmadan uzun süre virüsü taşıyabilirler,
• Virüs hayvanlar ve insanlar arasında sivrisinekler ile bulaşır.
• Son yıllarda artan salgınlar yapıyor

  • Ülkemizde Batı Nil Olguları

    • 2010
    o 47 vaka
    o 10’u eksitus
    • 2011
    o Beş vaka
    o Eksitus yok

İlk Seropozitiflik:
Serter ve ark., 1964 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi: 20 insan serum örneği Başta Batı Nil olmak üzere B grubu arbovirüsler için muhtemelen geçirilmiş enfeksiyon
Türkiye – Seroepidemiyoloji çalışmaları: İzmir ve civarı 20 hastanın serumlarında A ve B grubu arbovirüslerin araştırılması Başta Batı Nil olmak üzere B grubu Arbovirüsler için pozitif reaksiyonlar, muhtemelen geçirilmiş infeksiyon 1965 A. Radda Viyana Üniversitesi Orta ve Doğu Anadolu İlleri 200 civarında evcil hayvan serumu Ankara çevresinde Batı Nil veya ona yakın bir ajan, Hatay çevresinde B grubu muhtemelen Batı-Nil virüs aktivitesi 1968 F. Ege Ünv. Tıp Fak İzmir ve çevresi Ege bölgesinde tickborne virüs meningo ensefalitleri araştırması Tick-borne, WestNile, Dang Fever, Tahyna ve Sindois virüslerine karşı antikorlar 1971
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Enstitüsü-Ege Ünv. Tıp Fak Orta ve Batı Anadolu illeri 270 insan, 63 koyun kan örneği İzmir, İstanbul, Ankara ve Konya’da West Nile pozitiflikleri 1973 O. Meço Ankara niversitesi Tıp Fakültesi Güneydoğu Anadolu lleri 937 insan serum örneği Hemaglütinin antikorlarının araştırılması
• Diyarbakır %40.5,
• Urfa %38.9,
• Elazığ%41.2,
• Mardin %47.8,
• Siirt %44.8 Batı Nil ab pozitifliği
Türkiye – Seroepidemiyoloji 1980 D. Serter Ege Ünv. Tıp Fak Ege Bölgesi 1074 serum örneği,
Ege bölgesinde arbovirüs prevalansının mevcut durumu %29 BNV ab pozitifliği, bunun %74’ü nötralizasyonla doğrulanmış
2007 K. Ergünay ve ark Hacettepe Üniversitesi Şanlıurfa, Siverek 181 insan serum örneği BNV nötralizan antikor düzeyi %9.4 2009
K. Ergünay ve ark Hacettepe Üniversitesi Orta Anadolu Bölgesi (Sivas, Yozgat ve Konya ) %0.56 seroprevalans 2010 K. Ergünay ve ark Hacettepe Üniversitesi Orta Anadolu Bölgesi Ankara bölgesinde nedeni bilinmeyen MSS infeksiyonlarında Batı Nil virüsü araştırılması 87 BOS ve serum örneği %9.2 IgM, %3.4 IgG pozitifliği

DÖNGÜ:

• Bulaş

o En sık Culex cinsi sivrisinekler ile,
o Aedes ve Anopheles’le de bulaş bildirilmiş
o Kan transfüzyonu,
o Laboratuvarda perkütan yaralanma
o Solid organ transplantasyonu,
o Diyaliz
o Transplasental
o Emzirme

batı nil virüsü rezervuarı

batı nil ensefaliti nasıl bulaşır?

  • Batı Nil Ateşi kliniği:

    •  Virüs bulaşan insanların
      o %80 i hastalığı asemptomatik geçiriyor
      o %20 vaka klinik olarak bulgu veriyor
       Batı Nil Ateşi vakalarının %90 ında Nörolojik Tutulum YOK,
       Batı Nil Arteşinin %10 udna Nörolojik Tutulum Var

      •  %65 Ensefalit
        • %30 Menenjit
        • %5-35 Akut Flask Paralizi
    •  Birçok vaka miks tarzda seyrediyor.
    •  Nörolojik tutulum olmayan Batı Nil Ateşi ile sınırlı vakaların çoğu nu hospitalize etmek gerekmiyor, hastalık genellikle kendini sınırlar, 1/3 hospitalizasyon,
      • İnkübasyon 2-14 gün,
      • En yaygın belirti halsizlik,
      • Ateş, başağrısı: 5-10 gün,
      • Kırgınlık, myalji, bel ağrısı, iştahsızlık,
      • Gözlerde ağrı, farenjit, bulantı, kusma, karın ağrısı, diyare,
      • Döküntü: vakaların %25- 50 sinde görülür,
      • LAP nadir
      • Akut semptomlar 3-10 gün sürer, Hastaların çoğunda semptom süresi uzundur, 531 hasta içeren bir çalışmada:

      • %54 – semptomlar en az 30 gün devam etmiş,
      •  %79 – ortalama 16 gün işe gidememiş.
    •  Persistan subjektif semptomlar yaygındır:
      o Halsizlik
      o Hafıza problemleri
      o Başağrısı
      o Denge problemleri sık görülür.
    • Döküntü
      o Göğüs, sırt ve kollarda
      o Makülopapüler
      o Genellikle bir haftadan daha kısa sürer,
      o Döküntü görülen vakalarda Nöroinvazif hastalık daha az,
      o Ölüm daha az görülür.
    • Nöroinvazif Hastalık
      o Ensefalit,
      o Menenjit,
      o Flask paralizi,
      o Mikst
  • Nöroinvazif Hastalık kliniği:

    o Menenjit ve ensefalit:

    •  Başağrısı ve anormal BOS bulguları: menenjit kliniği, bulantı , kusma , başağrısı, ateş, Konfüzyon, bilinç değişikliği,
       Ensefalit: fokal nörolojik bulgular
      o Mikst Olabilir.
    •  Menenjit genelde ~35 yaş, ensefalit ~70 yaş civarı daha sık görülür.
      o Ensefalit: %12-80 tremor, mortalite %8-14, Rijidite, bradikinezi, postural instabilite %60, myoklonus %30 vakada görülür.
      o Akut flask paralizi:
      Spinal kord tutulumu ile bir veya daha fazla ekstremitede asimetrik kuvvetsizlik ve paralizi görülür.
       Guillain-Barre görülebilir ancak genellikle anterior boynuz hücre tutulumu Duyu kaybı yok,
       Kranial sinir tutulumu olabilir,
       Akut flask paralizi
       Arefleksi, hiporefleksi
       Barsak ve mesanede fonksiyon kaybı olabilir
       Solunum kaslarının tutulumu-solunum yetmezliği
       AFP hastalığın erken döneminde olur ve ensefalite de menenjite de eşlik edebilir.

 Diğer Klinik Özellik ve Komplikasyonlar:

o Koryoretinit, retinal hemoraji, vitrit, iridosiklit,
o Okluziv vaskülit, uveit, optik nörit,
o Rabdomyoliz
o Çoklu organ yetmezliği ve purpuralarla birlikte fatal hemorajik sendrom,
o Hepatit ve Pankreatit,
o Santral diabetes insipitus,
o Myokardit, Myozit ve orşit görülebilir.

  • Laboratuvar:

    o Anemi ve lökositoz %40,
    o Trombositopeni %15,
    o Hiponatremi %35-50,
    o Hipokalemi %13,
    o Karaciğer fonksiyonlarında bozulma %20 vakada görülür.

  • Laboratuvar:
    o SSS tutulumu
     BOS’ta lenfosit predominansı ile birlikte pleositoz,
     Artmış protein,
     Normal glukoz
    o Ensefalit-EEG: diffüz nonspesifik yavaş dalga AFP-EMG bulguları
    • Görüntüleme:
    • MR-talamus ve bazal ganglialarda lezyon

Batı Nil Ateşi Tanı

• Akla getirmek,
• Özellikle Endemik bölgelerde, Yaz ve sonbaharda (sivrisinek mevsimi)
• Açıklanamayan ateşli hastalık, ensefalit, menenjit vakalarında BATI NİL VİRÜSÜ düşünülmeli.
• Tanıda Altın standart virüsün kandan izolasyonudur ancak rutinde kullanılmaz.

  • Seroloji
    o BOS IgM pozitifliği
    o IgM ve IgG’de 4 kat artış
    o IgM’in negatifleşme süresi ortalama 156 gün
    • PCR
    o BOS, doku veya diğer vücut sıvılarında
  • Batı Nil Ateşi tanılı hastalarda tanı nasıl konmuş?
    • Serolojiyle vakaların %45’i
    • Nükleik asit testiyle %58’i
    • İkisinin kombinasyonu ile %94’üne tanı konmuş.
    Nöroinvazif hastalık tanısı için BOS da IgM ve PCR daha değerli.
  • Batı Nil Ateşi Tedavisi :
    • Destek
    • İlaç
    o İnterferon
    o Ribavirin
    o IVIG
  • Korunma
    o Vektör mücadelesi
    o Koruyucu giysi
    o Repellent kullanımı
    o Kan donörlerinde tarama



HEPATİT A

 Sarılık; Bulaşıcı Sarılık;

Sarılık karaciğerin iltihabıdır birçok sebebe bağlı olabilir en sık görülen virüsler ile meydana gelen sarılıklar dır. Hepatit A virüsler ile meydana gelen en sık sarılık türüdür.  Karaciğer vücudun en büyük organıdır. Birçok metabolik olay karaciğerde gerçekleşir. Karaciğer bu işlemler sonrasında oluşan atıkları safra ile bağırsağa atar. Hepatitler sırasında bazen safra atılamaz, kanda birikir ve ciltte sarılık ortaya çıkar. Hepatit A virüsü gıdalar ile bulaşır.

Hepatit A nasıl bulaşır?

Hastalık dışkı ile yayılır. Dışkıdaki virüs kanalizasyon sistemi ve temizliğin yetersiz olduğu yerlerde su ve gıdalara bulaşarak salgınlara yol açar. Virüs sularda 4 hafta boyunca canlı kalır, deniz suyunda ölmez, balık ve kabuklu deniz canlılarında uzun süre canlı kalır. Hastalar hastalık başlamadan 2 hafta ve hastalık geçtikten sonra 1 hafta boyunca dışkı ile virüs çıkartmaya devam ederler. Hastalık en çok:

  •  Hepatit A bulaşmış gıda ve içeceklerin yenmesi ile,
  •  Hepatit A bulaşmış sular ile temas etmekle,
  •  Hepatit A bulaşmış gıdaların yeterince pişirilmemesi nedeniyle,
  •  Kanalizasyonun denize boşaldığı yerlerde balık ve midye gibi deniz ürünlerinin yenmesi ile bulaşır.

 Hepatit A en sık kimlerde görülür?

Hepatit A insan dışkısı ile yayılır. Kanalizasyon sistemi, hijyen ve temizliğin  uygun olmadığı her ortamda salgınlara neden olur. Yuva ve kreşlerde çocukların yakın teması bulaşma ve salgınlara yol açar. Ülkemizde batı kesimlerde insanların % 40 ında doğuda ise % 90 ına hastalık geçirilmiştir. Hastalık en sık:

  •  Altyapı ve kanalizasyon sistemi bozuk yerlerde yaşayanlarda,
  •  Hasta kişi ile yakın teması olanlarda ( yuva arkadaşı, oyun arkadaşı, eşi, çocuğu vb.),
  •  Hasta kişi ile ortak ev eşyasını yıkamadan kulandan kişilerde (kaşık, çatal yıkanmadan kullanılırsa),
  •  Hasta kişi ile cinsel teması olanlarda,
  •  Hepatit A nın sık görüldüğü sanitasyon ve kanalizasyon sisteminin bozuk olduğu şehir ve ülkelere seyahat edenlerde,
  •  Tuvalet eğitimi almamış çocuk yuvaları ve kreşlerde hastalık daha sık görülür.

Hepatit A belirtileri nelerdir?

Hastalık virüs bulaştıktan 2 ila 6 hafta sonra ortaya çıkar, Hepatit A genellikle gribal şikayetler ile seyreder. Nadiren sarılık şikayetleri ortaya çıkar. Özellikle küçük yaşlarda hastalık çok hafif seyreder, yaş ilerledikçe  hastalığın seyri de ağırlaşır. Hepatit A her zaman akut enfeksiyon şeklinde ortaya çıkar, hiçbir zaman kronikleşmez, hepatit taşıyıcısı olunmaz. Hepati A  genellikle bir ayda şifa ile iyileşir, nadiren fulminan hepatit denen şekilde ve çok ağır seyrederek ölüme yol açar. Hepatit hamilelikte bebeğe bulaşmaz.  Hepatit A hastalığı sırasında sarılık çok ender olarak görülür hastalık genellikle grip şikayetleri ile geçip gider. En sık görülen belirtiler şunlardır:

  •  Halsizlik,
  •  İştahsızlık,
  •  Ateş,
  •  Bulantı,
  •  Karın ağrısı,
  •  Sarılık,
  •  İdrarda koyuluk,
  •  Dışkı renginde açılma,
  •  Kaşıntı, döküntü,
  •  Kas ağrıları en sık görülen şikayetlerdir.

Hepatit A nasıl teşhis edilir?

Hepatit A laboratuar testleri ile kolayca teşhis edilir. Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur. Hepatit A hastalığında hastaların çoğunluğunda grip şikayetleri dışında şikayet olmadığı unutulmamalıdır.

Hepatit A düşünülen hastadan aşağıdaki testler istenir:

  •  Anti HAV IgM,
  •  Anti HAV IgG,
  •  Kan sayımı,
  •  Karaciğer enzimleri
    •  SGOT ( ALT),
    •  SGPT (AST),
    •  Gamma GT,
    •  Laktat Dehidrogenaz LDH,
    •  Alkali Fosfataz ALP,
  •  CRP, • Sedimantasyon,
  •  Bilirübin,
  •  Kanama ve pıhtılaşma zamanı,
  •  Amonyak bakılmalıdır.

Hepatit A tedavisi:

Hepatit A için spesifik bir tedavi yoktur. Virüsü öldürerek hastalığı tedavi eden bir ilaç yoktur. Tedavi vücudun desteklenmesi ve virüsü yenmesi için gerekli takviyenin yapılmasıdır.

Hepatit A tedavisinde amaç:
  •  Hastanın istirahate alınması, yatarak istirahati,
  •  Hastalığın yayılmasına engel olmak,
  •  Virüsün daha fazla karaciğer harabiyeti yapmasını durdurmak amacıyla karaciğeri yoran ilaç, sigara ve alkolden uzak durmak.

Hastalık genellikle bir ay içinde kendi kendine düzelir. Hastaların % 15 inde iyileştikten sonra 9 ay içinde tekrar hepatit şikayetleri ortaya çıkabilir, bu hastalığın ikinci kez geçirilmesi değildir. Hepatit A iz bırakmadan iyileşir, kronikleşmez, bağışıklık bırakır tekrar hepatit A geçirilmez. Hepatit A dan korunma Hepatit A dan korunmanın en önemli yolu aşı olmaktır. Hepatit A gıdalar ve sular yoluyla bulaşır.

Temizlik kurallarına uymak hastalıktan korunmada önemlidir:
  •  El yıkama alışkanlığını küçük yaşta edinmek,
  •  Yemek öncesi ve sonrası el yıkamak,
  •  Mutfakta heijyeni ve sanitasyon kurallarına uymak,
  •  Gıdaları düzgün ve gerektiği şekilde pişirmek,
  •  Suları kaynatmadan kullanmamak,
  •  Hepatit A hastası nın ortak eşyalarını ayırmak ve uygun şekilde temizlemek,
  •  Salgın olan yerlerde kapalı şişe su kullanmak,
  •  Buz kullanmamak,
  •  Gıdaları pişirmeden yememek,
  •  Meyveleri soymak, Hepatit A dan korunmak için dikkat edilmesi gereken kurallardır.

Hepatit A aşısı ve gamma globülin

Hepatit A aşısı bir yıl arayla iki doz halinde yapılır. Son derece koruyucu bir aşıdır ve 20 yıl bağışıklık sağlar. İmmün globülin hazır antikorlar ile hepatit A ya karşı geçici direnç sağlar. İmmün globülin hepatit A ya karşı ancak 1 – 3 ay korur. İmmün globülin hepatit A bulaştığı düşünülen durumdan itibaren iki hafta içinde verilmelidir. Hepatit A aşısı inaktif aşıdır. Aşı hastalık yapamaz.  Aşı yapıldıktan 4 hafta sonra korumaya başlar. İki doz hepatit A aşısı 20 yıl boyunca korunma sağlar. Aşı salgın veya hepatit A ile temas halinde iki hafta içinde yapılırsa koruyucudur.

Hepatit A aşısı kimlere yapılır?

  •  12 aylıktan itibaren herkese yapılabilir,
  •  Hepatit A nın sık görüldüğü ülkelere seyahat edenlere,
  •  Kronik karaciğer hastası olanlara,
  •  Kreş, yuva ana okulu ve bu gibi yerlerde çalışan personele hepatit A aşısı yapılmalıdır.

 

Referanslar:

1. American Liver Foundation http://www.liverfoundation.org/

2. Hepatitis Foundation International http://www.hepfi.org/

3. Canadian Institute for Health Information http://www.cihi.ca/cihiweb/

4. Canadian Liver Foundation http://www.liver.ca/

5. Baker CJ, Pickerling LK, Chilton L, et al; Advisory Committee on Immunization Practices. Recommended adult immunization schedule: United States, 2011. Ann Intern Med . 1 Feb 2011. 154(3):168-173.

6. Centers for Disease Control and Prevention. Recommended immunization schedules for persons aged 0-18 years —United States, 2011. MMWR 2011;60(5).

7. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR 2010;59(No. RR-12):1-110.

8. Hepatitis A: questions and answers. Immunization Action Coalition website. Available at: http://www.vaccineinformation.org/hepa/qandavax.asp . Updated May 2008. Accessed January 21, 2009.

9. Hepatitis Foundation International website. Available at: http://www.hepfi.org .

10. The Merck Manual of Medical Information . Simon and Schuster, Inc.; 2000.

11. National Digestive Diseases Information Clearinghouse website. Available at: http://digestive.niddk.nih.gov/ .

12. 9/25/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Updated recommendations from the Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP) for use of hepatitis A vaccine in close contacts of newly arriving international adoptees. MMWR Morb Mortal Wkly Rep . 2009;58:1006




TİFO

Tifo; Paratifo; Enterik Ateş;

Tifo ve paratifo hastalığı Salmonella bakterisi ile meydana gelen sistemik enfeksiyon hastalıklarıdır. Tifoya Salmonella typhi paratifoya ise Salmonella paratyphi neden olur.
Tifo az gelişmiş ülkelerde alt yapı kanalizasyon sistemlerinin, temiz içme sularının olmadığı ülkelerde, sanitasyon temizlik ve hijyen koşullarına uyulmayan yerlerde salgınlar şeklinde görülür.
Tifo tedavi edilmez ise ölüme neden olabilir. Hastalık gıdalar ve sular ile ağızdan bulaşır:

  •  Kanalizasyon suları ile kirlenmiş içme ve kullanma suları,
  •  Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri,
  •  Tifo hastası yada tifo taşıyan kişilerin hazırladığı gıda ve içecekler,
  •  Uygun şeklide saklanmamış gıdalar,
  •  Temizlik, sanitasyon ve hijyen koşullarına uyulmaması tifo bulaşmasına yol açar.

Bakteri gıdalar ve sular ile ağızdan girdikten sonra barsaklarda yerleşerek çoğalmaya başlar daha sonra kan yoluyla diğer organlara giderek tüm vücutta sistemik enfeksiyona neden olur.

  •  Kirli suları kullanmak,
  •  İyi bir kanalizasyon ve içme – kullanma suyu sisteminin olmaması,
  •  Çiğ gıda yemek,
  •  Kirli sular ile yıkanmış meyve, sebze ve salata yemek,
  •  Kirli sulardan yapılmış buzları kullanmak,
  •  Sanitasyon şartlarının kötü olduğu yerlerde yaşamak veya buralara seyahate gitmek tifo hastalığı kapma şansını arttırır.

Tifo belirtileri nelerdir?

Hastalık mikrop vücuda girdikten 6 ila30 gün içinde başlar. En sık görülen şikayetler:

  •  Hastalık aşırı yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı ve ateş ile başlar,
  •  Ateş ilk 3 -4 gün içinde giderek artar,
  •  Ateş, ateş özellikle sabahları normal öğleden sonra yükselmeye başlayan ve akşamları 39 dereceyi bulan ateşler şeklinde görülür,
  •  Üşüme, titreme,
  •  Şiddetli baş ağrısı,
  •  Kabızlık yada ishal,
  •  Kramp tarzında karın ağrıları,
  •  Halsizlik, bitkinlik hali,
  •  İştahsızlık,
  •  Vücutta pembe döküntü ( özellikle gövdede ),
  •  Baş dönmesi,
  •  Kas ağrıları,
  •  Ense ve boyunda lenf bezlerinin şişmesi,
  •  Karaciğer ve dalağın büyümesi en sık görülen şikayetlerdir.

Tifo teşhisi nasıl konur?

Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur. Tifo teşhisi laboratuvar testleri ile konur.

  •  Kan sayımı ( Hemogram),
  •  CRP,
  •  Sedimantasyon,
  •  Tam idrar tahlili,
  •  Gruber Widal serolojik testi,
  •  Kan kültürü,
  •  Dışkı kültürü testler ile konur.

Tifo tedavisi :

Tifo tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Tifo tedavi edilmeden önce oldukça bulaştırıcıdır. Hastaların bir kısmında şikayetler geçse de hasta taşıyıcı olur ve hastalığı bulaştırmaya devam eder. Tifo taşıyıcı hastalar hiçbir şikayetleri olmadan hastalığı dışkı ve idrarları ile yayarlar. Hastalığın tek kaynağı insandır. Tifo doğada başka canlıda bulunmaz. Taşıyıcılar antibiyotik ile tedavi edilmelidirler. Safra kesesinde taş olan taşıyıcılarda ise antibiyotik yetersiz kalır ise ameliyat ile safra kesesinin alınması gerekir.
Tedavi edilmeyen hastalarda tifo barsak delinmesi ve ölüme neden olur.

Tifo dan korunma:

Tifodan korunmanın en önemli yolu iyi bir alt yapı ve kanalizasyon sistemidir. Tifo alt yapısı olmayan kanalizasyon sistemi olmayan veya iyi çalışmayan bölgelerde görülür. İçme ve kullanma suyunun kanalizasyon sitemi ile bulaştığı yerlerde salgınlar yapar. Böyle bölgelerde tifodan korunmanın iki yolu vardır:

  • 1- Aşılanma: tifo aşısı tifonun yoğun olduğu bölgelere seyahat edenler için önerilmektedir. Aşı çok koruyucu değildir ve aşı olmaya rağmen gıdalara dikkat etmek gerekir.
  • 2- Gıdalara karşı dikkatli olmak: tifonun görüldüğü bölgelerde aşağıdaki önlemlere dikkat etmek hastalığın bulaşmasını önleyebilir:
    •  Sadece şişe suyu ve şişedeki içecekleri tüketmek,
    •  Kaynamamış suları kullanmamak,
    •  Buz kullanmamak,
    •  Çiğ gıda yememek,
    •  Gıdaların iyi piştiğinden emin olmak,
    •  Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri kullanmak,
    •  Çiğ sebze ve meyve tüketmemek, meyveleri mutlaka soyarak yemek, çiğ debze ve salata yememek,
    •  Çiğ deniz ürünleri yememek tifodan korunmayı sağlayabilir.

Referanslar:
1- Centers for Disease Control and Prevention (CDC)
http://www.cdc.gov/
2- World Health Organization (WHO)
http://www.who.int/
3- Public Health Agency of Canada
http://www.phac-aspc.gc.ca/
4- Bhan MK, Bahl R, Bhatnagar S. Typhoid and paratyphoid fever. Lancet . 2005 Aug 27-Sep 2;366(9487):749-62.
5- Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/ncidod/dbmd/diseaseinfo/typhoidfever_g.htm#Getting%20vaccinated . Accessed November 18, 2009




ŞİGELLA

Basilli Dizanteri;Shigella; Şigelloz; Şigella Gastroenteriti; Şigella Enteriti:

Bağırsakların akut iltihabi hastalığıdır. Şigella bakterileri ile meydana gelir, bu bakteriler nedeniyle ortaya çıkan barsak enfeksiyonuna şigelloz denir. Şigella bakterileri birkaç çeşittir:

  •  Shigella sonnei, “Grup D” şigella, birçok şigelloz vakasından sorumludur.
  •  Shigella flexneri, yada “grup B” şigella,
  •  Shigella dysenteriae tip 1 dizanteri salgınlarına neden olan türdür.

Hastalık gıdalar ve sular ile bulaşır. Hasta insanın dışkısı ile etrafa yayılan bakteriler sanitasyon ve hijyen koşullarının iyi olmadığı ortamlarda sulara ve gıdalara bulaşarak salgınlara neden olur. Bakterinin birkaç tanesi bile hastalık yapmaya yeterlidir. Kalabalık ortamlarda, kamplarda, bakım ve huzur evlerinde salgınlara neden olur. Hastalığın neden olduğu dizanteri ve şiddetli barsak enfeksiyonu yaşlılar, bebekler, çocuklar ve immün sistemi zayıf hastalar için ölümcül olabilir.

Şigella belirtileri nelerdir?

Bakteri vücuda girdikten 1 ila 7 gün sonra şikayetler başlar. en sık görülen şikayetler:

  •  Ani başlayan karın ağrısı
  •  Ani başlayan yüksek ateş,
  •  Bol sulu, Kanlı, sümüklü ishal, ( ishal başlangıçta suludur daha sonra kanlı – sümüklü hale gelir),
  •  Dışkıdan sonra rahatlayamama,
  •  Bulantı, Kusma görülür.

Hastada ishal ve su kaybına bağlı olarak tansiyon düşer, nabzı artar, karın muayenesinde hassasiyet vardır, kan sayımında iltihap hücreleri artar.

Şigella teşhisi nasıl konur?

Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur. Kesin teşhis laboratuar incelemeleri ile konur. Yukarıdaki şikayetlerin varlığında aşağıdaki testler istenir.

  •  Hemogram ( tam kan sayımı),
  •  CRP,
  •  Sedimantasyon,
  •  Dışkı incelemesi,
  •  Dışkı kültürü ile teşhis konur.

Şigella tedavisi :

Dışkıda kan görülmesi her zaman doktor muayenesi gerektiren önemli bir işarettir. Hastalık genellikle ağır seyretmez şikayetler 2 – 7 günde kendi kendine düzelir. Tedavide amaç hastanın kaybettiği suyu ve tuzu yerine koymaktır. İshal kesici ilaçlar şikayetlerin uzamasına neden olduğundan kullanılmaz. Antibiyotik normalde verilmez ancak İmmün sistemi zayıf olan hastalara, yaşlı ve çocuklara antibiyotik tedavisi başlanır. Aşağıdaki durumlarda hastanın hastaneye yatırılması gerekir:

  •  İmmün sistemi bozuk hastalar,
  •  Şuuru bulanan hastalar,
  •  Ateşi sürekli yüksek olan hastalar,
  •  İdrar söktürücü tansiyon ilacı kullanan hastalar,
  •  Ağızdan yeterli sıvı alamayan hastalar ın hastaneye yatırılması gerekir.

Şigella tehlikeli bir hastalık mıdır?

Şigelloz nadiren komplikasyonlara neden olur. En sık ve en tehlikeli komplikasyon dehidratasyon yani aşırı su kaybına bağlı hipotansiyon ve komadır. Dehidratasyon en sık bebek ve çocuklarda, ağızdan sıvı alamayan kişilerde, aşırı kusması olan hastalarda ve idrar söktürücü diüretik kullanan hipertansiyon hastalarında görülür. Bu hastaların mutlaka hastaneye yatırılması ve kaybettikleri suyun damardan verilmesi gerekir. Çocuk ve bebeklerde dil kuruluğu, büyüklerde ise ayağa kalkınca baş dönmesi ve göz kararması aşırı su kaybının işaretidir ve bu hastalar hastaneye götürülmelidir.
Şigelloza bağlı diğer bir komplikasyon ise Hemolitik Üremik Sendromdur. Şigella enfeksiyonunu takiben böbrek yetmezliği, kansızlık ve pıhtılaşma bozuklukları ortaya çıkar, ağır bir tablodur.
Şigelloz a bağlı nadir görülen bir komplikasyon ise reaktif artrittir. Hastalık sırasında eklemlerde şişme, ağrı ve kızarıklık olur.
Şigelloz çocuklarda ağır seyreder. Neredeyse şigelloz geçiren çocukların % 40 ında nörolojik şikayetler ortaya çıkar. En sık görülen nörolojik şikayetler

  •  Havale: küçük çocuklarda ateşe bağlı epilepsi atağıdır.
  •  Ensefalopati: beyin fonksiyonlarının bozulmasıdır. Ateş, şuur bulanıklığı, baş ağrısı, uykuya meyil ve ense sertliği olur. Menenjitle karışır.
Şigella enfeksiyonu sırasında acil durum belirtileri:
  •  Şuur bulanıklığı,
  •  Havale,
  •  Epilepsi benzeri kasılmalar,
  •  Baş ağrısı ve ense sertliği olması acil durum işaretidir ve derhal en yakın acil servise başvurmak gerekir.

Şigelladan Korunma:

Şigella sık görülen, gıdalar ve sular ile bulaşan dizanteridir. Hastalık salgınlara neden olabilir. El yıkama alışkanlığı hastalıktan korunmanın ilk ve en önemli adımıdır. Sanitasyon kuralları ve hijyen kurallarına dikkat etmek, açıkta satılan gıdalardan yememek, buz kullanmamak korunmak için gerekli adımlardır.

 

Referanslar:
1.DuPont HL. Shigella species (bacillary dysentery). In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and Practice of Infectious Diseases. 7th ed. Philadelphia, Pa: Elsevier Churchill Livingstone; 2009:chap 224.
2.Ochoa TJ, Cleary TG. Shigella. In: Kliegman RM, Behrman RE, Jenson HB, Stanton BF, eds. Nelson Textbook of Pediatrics. 18th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2007:chap 196.




ŞARBON

Antrax;

Şarbon inek, keçi, koyun, manda gibi otçul hayvanların hastalığıdır. Hastalık hayvanlardan insanlara temas ve hayvan ürünleri ile bulaşır. Şarbon hastalığının mikrobu Bacillus antracis denen bir bakteridir.

Şarbon insana nasıl bulaşır?

Hastalık hayvandan insana 3 şekilde bulaşır

  • Deriden bulaşma: Hastalığı taşıyan hayvan ile temas ile bulaşma. Bu hasta hayvanın bakımı, temizliği, kesimi vb. sırasında temas hastalığı bulaştırır. Buna deri şarbonu denir.
  • Yemek ile bulaşma: Şarbonlu hayvanın etinden sütünden yemek ile bulaşma. Buna bağırsak şarbonu denir.
  • Nefesle bulaşma: Şarbon mikrobunun bulunduğu ortamda toz ile havadan nefesle bulaşma olursa buna akciğer şarbonu denir. Hastalık insandan insana bulaşmaz.

Şarbon Kimlerde Görülür.

Hastalık en çok hayvancılıkla uğraşan çiftçilerde, çobanlarda, kasaplarda, mezhaba çalışanlarında, veteriner hekimlerde, laboratuar çalışanlarında, dericilikle uğraşanlarda görülür.

Şarbonun Belirtileri Nelerdir?

  • Deri şarbonu : mikrop deriye bulaştıktan sonra 2 ila 7 gün içinde deride böcek ısırığı şeklinde kızarıklık kabarıklık olur. Birkaç gün içinde bu yaranın ortasında 1 ila 3 cm çapında siyahlık oluşur. Buna kara çıban yada çoban çıbanı da denir. Bu yara ağrısızdır. Etrafı tahta gibi sert ve şiştir. Tedavi edilmez ise hastalık ilerler ve ölümle sonuçlanabilir.
  • Bağırsak şarbonu: mikroplarla bulaşmış et süt vb gıda ürünlerinin yenmesi ile bulaşır. Mikrobun vücuda girmesinden 2 ila 7 gün sonra bulantı, kusma, ateş başlar daha sonra kanlı ishal, kanlı kusma gelişir. Hastalık çok hızlı ve ağır seyreder. Hastayı kısa sürede şoka sokar, erken tedavi edilse dahi hastaların çoğunu kurtarmak mümkün olmaz.
  • Akciğer şarbonu. Tozla bulaşan mikrop birkaç gün sonra grip benzeri şikayetlere sebep olur, ateş çıkar ancak hastalık birkaç gün içinde hızla ilerleyerek ölümle sonuçlanır. Erken tedavi edilse dahi akciğer şarbonu hastalarının çoğu ölümle sonuçlanır.

Şarbonun Tedavisi nasıldır?

Şarbon hastalığı erken dönemde yakalanır ise tedavi ile iyileşme şansı vardır. Şarbon hastalığı tedavisinde etkili antibiyotik ilaçlar vardır ancak hastalık çok hızlı seyrettiği için bağırsak ve akciğer şarbonu hastalarına antibiyotik verilse dahi tedavi imkanı zayıftır. Şarbon tedavisinde en önemli etken zamanında doktora müracaat etmektir. Ciltte yara yada gripal şikayetler yada ishal şarbon belirtisi olabilir. Her türlü şüphede ve şikayette doktora başvurun.

Şarbondan Korunmak İçin Neler yapılmalıdır?

  •  Şarbon temelde bir hayvan hastalığıdır ve hayvanların bakımı iyi ise şarbonda o oranda az olacaktır.
  •  Hayvanlarınıza şarbon aşısı yaptırınız.
  •  İnsanlar için şarbon aşısı yoktur.
  •  Hayvanlarınızda gördüğünüz her türlü şikayeti zamanında veterinere iletiniz.
  •  Kendinizde gördüğünüz her türlü şikayette de doktora başvurunuz.
  •  Şarbonlu olduğundan şüphelenilen veya şarbondan ölen hayvanlar asla kesilmemeli ve yüzülmemeli ve yenmemelidir.
  •  Böyle bir şüphede derhal bölge veterinerliği çağırılmalıdır.
  •  Şarbondan ölen hayvanlar 2 metre derinliğinde çukurlar açılarak üzerine sönmemiş kireç dökülüp gömülmelidir. Bu hayvanların vahşi hayvanlar tarafından yenmesi parçalanması hastalığı yayacaktır.
  •  Şarbonlu hayvanların barınakları ahırları boşaltılıp dikkatlice temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.
  •  Hasta hayvanların barınak ve ahırlarında bulunan gübre yem ve diğer bulaşık malzeme derin çukurlara kireç ile gömülerek imha edilmelidir.
  •  Hastalık şüphesiyle yetkili birimler tarafından konulan müşahede ve karantina süresi sona ermeden hayvanlar kesilmemeli ve etleri tüketilmemelidir.

Dikkat şarbon ölüm oranı çok yüksek olan ve bölgesel salgınlara sebep olabilecek bir hayvan hastalığıdır. Yukarıdaki şikayetlerden herhangi biri var ise derhal doktora başvurunuz. Hayvanlardaki en küçük şikayetleri dahi veteriner hekime bildiriniz.




SALMONELLA

Salmonella enteriti; Salmonelloz.

Salmonella bakterisi sular, toprak, süt ürünleri, yumurta, hayvan dışkısı, çiğ gıdalar da yaşayabilen bir bakteridir. Besinler ve gıdalar ile bulaşan enfeksiyon hastalığına sebep olur. Bakteri yutulduktan 6 – 48 saat sonra barsaklara geçerek burada iltihaplanmaya neden olur. Bulantı, kusma, kramp tarzında karın ağrıları, ishal ve yüksek ateşe yol açar. Bu tabloya Salmonelloz denir. Hastalık 5- 7 gün sürer ve kendi kendine geçer. Salmonella enfeksiyonu yaşlılar ve çocuklar için çok ciddi ve tehlikeli olabilir. Salmonella enfeksiyonu nadiren çok ciddi komplikasyonlara yol açar:

  •  Endokardit; ( bakterinin kalp zarlarına yerleşip kalpte enfeksiyon yapması),
  •  Bakteremi; (bakterinin barsaklardan kana yayılması),
  •  Osteomyeli; (bakterinin kemiğe sıçrayıp kemik enfeksiyonu yapması) neden olabilir.

Salmonella ve tifo hastalığı?

Salmonelloz hastalığı Salmonella bakterileri ile meydana gelir. Bakteri barsaklara geçtikten sonra barsak duvarını geçerek vücuda girer ve burada iltihaplanmaya neden olur. Nadiren tüm vücutta sistemik enfeksiyona neden olur buna Tifo denir. Hastalığa sebep olan salmonella bakterileri şunlardır:

  •  Salmonella enteritidis,
  •  Salmonella typhimurium,
  •  Salmonella typhi dir.

Salmonella kimlerde görülür?

Salmonelloz herkes de ve her yaşta görülebilir. Aşağıdaki durumlar salmonella görülme riskini arttıran durumlardır:

  •  Et, süt, süt ürünleri, , yumurta, balık ve su ürünlerinin pişirilmeden kullanılması,
  •  Pastörize edilmemiş süt, yoğurt, dondurma ve süt ürünleri kullanılması,
  •  Sanitasyon ve hijyene dikkat edilmeden hazırlanmış gıdaların tüketilmesi,
  •  Kontamine suların ve buzların kullanılması,
  •  İmmün sistemin bozuk olması
    •  Yaşlılar,
    •  Bebekler ve çocuklar,
    •  Kemoterapi gören kanser hastaları,
    •  Kortizon kullanan hastalar,
    •  Mide asidini azaltan ilaçlar kullanan hastalar. ( salmonella mikrobu mide asidinde ölür, mide asidi azaltan ilaç kullanan ülser, gastrit, reflü hastalarında mikrop midede ölmeden kolayca barsağa geçer).

Salmonella belirtileri nelerdir?

Barsak enfeksiyonu bulguları tüm hastalarda aynıdır. Benzeri şikayetler diğer barsak enfeksiyonlarında da görülür ve şikayetlere bakarak teşhis koymak imkansızdır. Salmonella enfeksiyonu sırasında en sık görülen şikayetler:

  •  Yüksek ateş,
  •  Bulantı,
  •  İshal,
  •  Kramp tarında karın ağrıları,
  •  Kusma,
  •  Baş ağrısı dır.

Salmonella Teşhisi Nasıl Konur?

Hastanın şikayetleri ve muayene bulgularsı teşhise yardımcı olur. Salmonelloz teşhisi laboratuar incelemeleri ve testler ile konur. Barsak enfeksiyonu sırasında hastadan istenen testler:

  •  Kan sayımı,
  •  CRP,
  •  Sedimantasyon,
  •  Dışkı muayenesi ve kültürü,
  •  Gruber Widal serolojik incelemesi istenir.

Salmonella tedavisi:

Salmonella tedavisinde ana hedef hastanın şikayetlerini gidermek ve kaybettiği su ve tuzu yerine koymaktır. Bu nedenle basit ağrı kesici ve ateş düşürücüler kullanılır. Hastalık 5- 7 gün içinde kendi kendine geçer.

  •  Su ve tuz kaybı çok şiddetli olursa kaybedilen sıvı ve tuz damardan serum ile verilebilir,
  •  Asetaminofen ve ibuprofen gibi ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler hasta şikayetlerini azaltır,
  •  Salmonelloz tedavisinde antibiyotik verilmez, hastalık kendi kendine 5 – 7 günde geçer ancak,
    •  Yaşlılar ve çocuklarda,
    •  İmmün sistemi zayıf hastalarda,
    •  Salmonella komplikasyonu gelişen hastalarda antibiyotik kullanılır.

Salmonella dan korunma:

Salmonella doğada yaygın olarak bulunan, gıdalar ve sular ile bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Salmonella enfeksiyonundan korunmak için :
• Sıklıkla elerli yıkamak,
• Yemek hazırlama sırasında sanitasyon ve hijyen koşullarına dikkat edilmesi,
• Gıdaların uygun ısı ve sürede pişirilmesi,
• Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri kullanmamak,
• Gıdaların uygun şekilde buzdolabında saklanması,
• Mide asidini alan antiasit ilaçların gereksiz yere kullanılmaması önerilir.

Referanslar:

1. Fight BAC!
Partnership for Food Safety Education
http://www.fightbac.org/
2. US Food and Drug Administration Center for Food Safety and Applied Nutrition
http://vm.cfsan.fda.gov/
3. Canadian Partnership for Consumer Food Safety Education
http://www.canfightbac.org/cpcfse/en/about/
4. Public Health Agency of Canada
http://www.phac-aspc.gc.ca/new_e.html/
5. Benenson A. Salmonellosis . Control of Communicable Diseases Manual. American Public Health Association . 1996: 410-414.
6. Centers for Disease Control and Prevention (CDC). Use of a self-assessment questionnaire for food safety education in the home kitchen—Los Angeles County, California, 2006-2008. MMWR. 2010;59(34):1098-101.
7. Edwards BH. Salmonella and shigella species. Clin Lab Med . 1999; 19(3):469-487.
8. Heymann D. Salmonellosis. In: American Public Health Association. Control of Communicable Diseases Manual. 2004;469-473.
9. Koningstein M, Simonsen J, Helms M, Molbak K. The interaction between prior antimicrobial drug exposure and resistance in human Salmonella infections. J Antimicrob Chemother. 2010;65(8):1819-1825.




GRİP

İnfluenza; Flu;

Grip solunum yollarının viral bulaşıcı hastalığıdır. Tüm vücudu etkileyen ağır enfeksiyona ve bazen ölüme yol açar. Gripten korunmanın bilinen en etkili yolu aşı olmaktır.

Grip virüsü her yıl sonbahar kış aylarına salgınlara yol açar. Her yıl üzerindeki yapıyı değiştirdiği için vücut tarafından tanınamaz ve hastalık oluşur. 7 ila 10 yılda bir kendisini tamamen değiştirip dünya çapında salgınlara yol açar. Her yıl ortaya çıkan virüs bir öncekinden farklı olduğundan korunmak amacıyla her yıl aşı olmak gerekir. İnsanlarda iki tipi grip hastalığına yol açar İnfluenza tip A ve tip B. Grip olan kişinin hapşırık, öksürük ve nefesi ile etrafa yayılan mikroplar havadan bulaşarak salgınlara yol açar. Ayrıca grip mikroplarının olduğu ortamlara dokunmakla da hastalık bulaşır.

Gribin soğuk algınlığından farkı nedir?

Grip tüm vücudu etkileyen bir hastalıktır, ağır seyreder ve yatağa düşürür. Soğuk algınlığının ise 300 den fazla virüsü vardır, genellikle burun boğazda sınırlı kalan hastalığa yol açar, şikayetler çok ağır değildir, ateş çok yükselmez.

Grip hastalığı kimler için tehlikelidir?

  •  Kalabalık ortamlarda yaşamak ( huzur evleri, bakım evleri, kışlalar, okullar, yuvalar, vb.),
  •  Fiziksel ve Mental gerilik ( kendini koruyamamak ve kişisel temizlik, hijyen kurallarına uyamamak hastalık kapma riskini arttırır),
  •  Bazı kişilerde grip ağır seyreder ve komplikasyonlar daha sık görülür;
    •  5 yaş altı çocuklar,
    •  65 yaş üstü kişiler,
    •  Kronik akciğer hastalığı olanlar,
    •  Diyabet hastaları,
    •  Kalp hastaları,
    •  Karaciğer ve böbrek hastalığı olanlar,
    •  İmmün sistemi baskı altında olan hastalar;
      •  HIV+ ve AİDS hastaları,
      •  Kemoterapi radyoterapi görenler,
      •  Kortizon kullanalar,
    •  Gebeler,
    •  18 yaş altında olup sürekli aspirin kullanan çocuklar,
    •  Huzurevi ve bakım evlerinde kalanlar,
    •  Obez kişiler,
    •  Anoreksiya nevrosa hastalarında

grip hastalığı hem normalden çok daha ağır seyreder ve hem de ağır komplikasyonlar ortaya çıkar.

Grip belirtileri nelerdir?

Hastalar virüsü şikayetler başlamadan bir gün önce etrafa yaymaya başlarlar ve 5- 6 gün boyunca yayarlar. Yani kişiler daha hasta olduklarını fark etmeden hastalığı yaymaya başlarlar. Buda hastalığın neden bu kadar çabuk yayıldığını göstermektedir. Şikayetler hastalık kapıldıktan 1-2 gün sonra başlar. En sık görülen şikayetler:

  •  Yüksek ateş,
  •  Kas ağrıları,
  •  Üşüme, titreme, terleme,
  •  Aşırı yorgunluk,
  •  Baş ağrısı,
  •  İştahsızlık, bulantı, kusma, nadiren ishal,
  •  Hapşırık,
  •  Burun akıntısı,
  •  Öksürük ( öksürük şikayeti hastalık geçtikten sonra 2 -3 hafta sürebilir),
  •  Göz yaşarması,
  •  Boğaz ağrısı,
  •  Boyunda şişmiş lenf bezleri en sık görülen şikayetlerdir.

Şikayetler 7 – 10 gün içinde azalarak kaybolur. Öksürük ve halsizlik şikayetleri ise birkaç hafta daha sürer.

Gribin yan etkisi nedir?

  •  Zatüre ( hem grip virüsüne hemde diğer mikroplara bağlı zatüre sık görülür),
  •  Sinüzit,
  •  Orta kulak iltihabı,
  •  Var olan hastalıkların kontrolden çıkması;
    •  Kalp yetmezliğinin artması,
    •  Böbrek, karaciğer yetmezliği,
    •  KOAH,
    •  Diyabet in kontrolden çıkması en sık görülen komplikasyonlardır.

Grip teşhisi nasıl konur?

Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardım eder. Grip şikayetleri bir çok hastalıkla kolayca karıştırılır. Kesin teşhis kan, tükürük yada burun salgısından yapılan laboratuar testleri ile konur. Grip şüphelenilen hastada aşağıdaki testler yapılmalıdır:

  • • Tam kan sayımı,
  • • CRP,
  • • Sedimantasyon,
  • • Burun – boğaz salgısında İnfluenza A+ B testi,

Gribin tedavisi var mı ?

Gribin tedavisi var ancak ilaçlar hastalığın ilk 48 saati içinde başlanırsa etkili olur. İlaçlar grip şikayetlerini ve süresini kısaltır, komplikasyonları büyük oranda azaltır. Erken tedavi özellikle risk gurubundaki hastalar için hayat kurtarıcıdır. Ayrıca istirahat hem hastalığın hafif seyretmesi, hem komplikasyonların az olması ve hem de diğer kişileri korumak amacıyla istirahat grip tedavisinin aslını oluşturur. Tedavi sırasında bol sıvı tüketilmelidir. Ağrı kesici ve ateş düşürücüler şikayetlerin kontrol edilmesini kolaylaştırır. Dekonjestan burun açıcılar 3 günden fazla kullanılmamalıdır. Öksürük kesici ilaçlar şiddetli öksürükleri hafifletir.

Gripten korunmak mümkün mü?

 

Gripten korunmanın en güvenilir yolu her yıl aşı olmaktır. Grip aşısı grip mevsimi başlamadan Eylül – Ekim aylarında hazır olur. Korunmak için mümkün olan en erken dönemde aşı olmak gerekir. Aşının etkili olabilmesi için iki hafta geçmesi gerekir.Grip mevsimi sonbahardan ilkbahara dek sürer.

Grip aşısı kimlere yapılmaz?

Aşı aşağıdaki kişilere yapılmamalıdır:

  •  6 aydan küçük çocuklar,
  •  Aşırı anafilaktik yumurta alerjisi olanlara,
  •  Daha önceki grip aşısında ağır alerjik reaksiyon gelişenlere,
  •  Guillain –Barre Sendromu hastalarına,
  •  Ateşi olan hastalara aşı yapılmaz.

Gripten korunmak için genel önlemler:

  •  Hasta iseniz işe okula gitmeyin,
  •  Hasta kişileri, çocukları işe, okula göndermeyin,
  •  Ellerinizi sıkça yıkayın,
  •  Kişisel temizlik ve hijyen kurallarına uyun,
  •  Şikayeti olan kişiler ile temas etmeyin,
  •  Hapşırır ve öksürürken ağzınızı kapatın,
  •  Kağıt mendili bir kez kullanıp atın,
  •  Ellerinizi yüzünüze sürmeyin,

Aşı olamayan yada olmamış kişilerin grip salgını sırasında anti viral ilaçlar ile korunması mümkündür. Bu koruma ilaç alındığı sürece etkili olur. Kısa sürelidir. İlaçla koruma:

  •  Grip ile karşılaşmış ve hasta olması büyük ihtimal dahilinde olan,
  •  Komplikasyon gelişme riski yüksek olan kişilere verilir.

İlaçla koruma aşının yerini tutmaz.

 

Referanslar:
1. American Lung Association
http://www.lungusa.org/
2. Centers for Disease Control and Prevention
http://www.cdc.gov/flu
3. Flu.gov
http://www.flu.gov/
4. Health Canada
http://www.hc-sc.gc.ca/
5. Public Health Agency of Canada
http://www.phac-aspc.gc.ca/chn-rcs/index-eng.php/
6. 2011-12 influenza vaccine and vaccination information. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/flu/flu_vaccine_updates.htm . Updated August 15, 2011.
7. Centers for Disease Control and Prevention. Asthma information for patients and parents of patients. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/H1N1flu/asthma.htm . Updated September 15, 2009.
8. Centers for Disease Control and Prevention. Home care guidance: physician directions to patient/parent. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/h1n1flu/guidance_homecare_directions.htm . Updated August 5, 2009.
9. Diseases—I: Influenza fact sheet. American Lung Association website. Available at: http://www.lungusa.org . Published September 2007.
10. Flu (influenza). National Institute of Allergy and Infectious Disease website. Available at: http://www3.niaid.nih.gov/topics/Flu/default.htm .
11. Influenza (flu). Mayo Clinic website. Available at: http://www.mayoclinic.com/health/influenza/DS00081 . Updated June 2009.
12. DynaMed Editors. Influenza. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed/ . Updated October 28, 2009.
13. Inactivated influenza vaccine 2011-12. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/vis/downloads/vis-flu.pdf . Updated July 26, 2011.
14. Key facts about seasonal influenza (flu). United States Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/flu/keyfacts.htm . Updated March 12, 2009.
15. Live, intranasal influenza 2011-12. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/vis/downloads/vis-flulive.pdf . Updated July 26, 2011.
16. MMWR Weekly: Recommended immunization schedules for 0-18 years-United States, 2008. Center for Disease Control website. http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm5701a8.htm . Updated January 11, 2008. Accessed July 7, 2009.
17. Pandemic (H1N1) 2009. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.flu.gov/individualfamily/prevention/index.html .
18. Prevention and control of influenza with vaccines: recommendations of the Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP), 2011. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm60e0818a1.htm?s_cid=mm60e0818a1_e . Updated August 18, 2011.
19. Prevention and treatment. Flu.gov website. Available at: http://www.flu.gov/individualfamily/prevention/index.html . Accessed April 16, 2010.
20. What you should know about flu antiviral drugs. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/flu/antivirals/whatyoushould.htm . Updated February 9, 2011.
21. 1/30/2008 DynaMed Systematic Literature Surveillance DynaMed’s Systematic Literature Surveillance : Public health advisory: Nonprescription cough and cold medicine use in children—FDA recommends that over-the-counter (OTC) cough and cold products not be used for infants and children under 2 years of age. US Food and Drug Administration website. Available at: http://www.fda.gov/cder/drug/advisory/cough_cold_2008.htm . Accessed January 30, 3008.
22. 3/12/2008 DynaMed Systematic Literature Surveillance DynaMed’s Systematic Literature Surveillance : 2008 safety alerts for drugs, biologics, medical devices, and dietary supplements: tamiflu (oseltamivir phosphate). US Food and Drug Administration website. Available at: http://www.fda.gov/medwatch/safety/2008/safety08.htm#Tamiflu . Accessed March 12, 200




DİFTERİ

Difteri; Diphteria; Kuşpalazı;

Difteri solunum yolu ile bulaşan çok bulaşıcı bakteriyel bir enfeksiyon hastalığıdır.  Hastalık solunum yolu ile bulaşır,hapşırık, öksürük ile havaya karışan mikroplar diğer insanlara bulaşarak hastalık yapar. Hastalığa corynebacterium diphteriae adında bir bakteri sebep olurSolunum yoluyla bulaşan difteri mikropları en çok boğaz ve burunda yerleşerek difteri yaparlar.
Boğazda solunum yollarını kaplayan sarı gri bir zar görülür. Bu zar solunum yollarını daraltıp tıkayabilir. Burunda da burun içini kaplayan sarı gri zarlar görülür ve solunum yollarını tıkar. Difteri sadece burun ve boğazda olmaz.  Mikroplar deriye bulaşırsa ciltte iltihabi yaralara neden olabilirler.

Aşılama ile difteri çok azalmıştır. Ülkemizde 2004 yılından buyana görülmemektedir ancak 2011 yılında yeni hastalar tespit edilmiştir. Aşılamanın kötü olduğu ülkelere seyahat, kalabalık ortamlar, kötü temizlik şartları, aşılanmamış olmak difteri için risk teşkil eder.

Difteri belirtileri nelerdir?

Difteri hastalığının kuluçka süresi 2-5 gündür. Hastalık

  •  Deride maviye çalan renk değişimi
  •  Burunda kanlı akıntı
  •  Nefes almakta sıkıntı, hırıltılı soluma,
  •  Seste kabalaşma, boğukluk,
  •  Hızlı soluma
  •  Titreme, üşüme,
  •  Havlar tarzda öksürük,
  •  Boğaz ağrısı,
  •  Tükürüğünü yutamama, ağızdan salya akması,
  •  Ateş,
  •  Yutkunurken ağrı,
  •  Nadiren cilt lezyonları ile seyreder. Hastanın boyun lenf bezleri şişer ve boyun kabalaşır.

Difteri teşhisi nasıl konur:

Difteri teşhisi hastanın şikayetleri, klinik görünüm ve muayene bulgularına ilaveten

  •  Boğaz kültürü ile konur.

Difteri tehlikeli bir hastalık mıdır?

Difteri çok tehlikeli ve ölümcül sonuçları olabilen bir hastalıktır. Hastalık çocuk erişkin tüm yaştaki insanları tutabilir. Hastalık hafif boğaz ağrısı ile seyredebileceği gibi çok ağır tablolar ile de seyredebilir bu vakaların % 10 u ölümle sonuçlanır.

Difteri mikrobu yaptığı toksin nedeniyle kalbin iltihaplanmasına yol açar ve çalışmasını ciddi şekilde bozabilir.

  •  Difteri nin en önemli ve tehlikeli komplikasyonu kalp kasının iltihaplanmasıdır ( miyokardit ).
  •  Nadiren sinir sisteminin de iltihaplanması ve buna bağlı felç ( paralizi ) görülür.
  •  Nadiren difteriye bağlı böbrek tutulumu ( nefrit ) olur.

Difteri nasıl tedavi edilir?

Difteri şüphesi başladığı anda test sonuçları beklenmeden tedaviye başlanmalıdır. Difteri tedavisinde hem antibiyotik hem de difteri anti serumu verilmelidir. Tedavide antibiyotik olarak Penisilin yada Eritromisin kullanılır. Hastalar düzelme görülene dek hastanede yatırılarak tedavi edilmelidir. Difteri ile teması olan herkese aşı yapılarak koruma altına alınmalıdır. Difteri aşısı 10 yıl boyunca koruma sağlar. Erişkinlerin her 10 yılda bir difteri aşısı yaptırması önerilir.

Nezaman difteriden şüphelenelim :

  •  Yakın zamanda difteri geçirmiş biri ile temasınız oldu ise,
  •  Bölgenizde difteri var ve hastanızda
  •  Boğaz ağrısı,
  •  Ateş,
  •  Boğuk ses,
  •  Havlar tarzda öksürük,
  •  Kanlı burun akıntısı,
  •  Yutma güçlüğü,
  •  Üşüme titreme,
  •  Nefes alma zorluğu veya hırıltılı solunum
  •  Boğaz ağrısı şikayetleri var ise mutlaka doktorunuza danışınız.

Difteri aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Difteri aşısı ancak 10 yıl korur. Aşının 10 yılda bir tekrarlanması gerekir.

Referanslar:
1- Common Misconceptions about Vaccination http://www.cdc.gov/vaccines/vac-gen/6mishome.htm
2- Beers MH, Fletcher AJ, Jones TV, et al. The Merck Manual of Medical Information: Second Home Edition . Whitehouse Station, NJ: Merck Research Laboratories; 2003.
3- Epidemiology and Prevention of Vaccine-Preventable Diseases . 8th ed (2005). Published by the National Immunization Program, Centers for Disease Control and Prevention, US Department of Health and Human Services. Available at: http://www.cdc.gov/nip/publications/pink/dip.pdf.
4- Recommended adult immunization schedule—United States, 2010. Centers for Disease Control and Prevention, MMWR website. Available at: http://www.cdc.gov/mmwr/PDF/wk/mm5901-Immunization.pdf . Published January 15, 2010. Accessed January 24, 2011.
5- Recommended immunization schedule for persons aged 0 through 6 years—United States 2010. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/2010/10_0-6yrs-schedule-pr.pdf . Accessed January 24, 2011.
6- Recommended immunization schedule for persons aged 7 through 18 years—United States 2010. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/2010/10_7-18yrs-schedule-pr.pdf . Accessed January 24, 2011.
7- Tetanus, diphtheria (Td) or tetanus, diphtheria, pertussis (Tdap) vaccine: what you need to know. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/2010/10_0-6yrs-schedule-pr.pdf . Published November 18, 2008. Accessed January 24, 2011.
8- 1/24/2011 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Centers for Disease Control and Prevention (CDC). Updated recommendations for use of tetanus toxoid, reduced diphtheria toxoid and acellular pertussis (tdap) vaccine from the advisory committee on immunization practices, 2010. MMWR Morb Mortal Wkly Rep. 2011;60(1):13-15.




HEPATİT A AŞISI VE GAMAGLOBÜLİN

Hepatit A aşısı bir yıl arayla iki doz halinde yapılır. Son derece koruyucu bir aşıdır ve 20 yıl bağışıklık sağlar. İmmün globülin hazır antikorlar ise hepatit A ya karşı sadece geçici bağışıklık ve direnç sağlar. İmmün globülin hepatit A ya karşı ancak 1 – 3 ay korur. İmmün globülin hepatit A bulaştığı düşünülen durumdan itibaren iki hafta içinde verilmelidir.

 Hepatit A aşısı inaktif aşıdır. Aşı hastalık yapamaz. Aşı yapıldıktan 4 hafta sonra korumaya başlar. İki doz hepatit A aşısı 20 yıl boyunca korunma sağlar. Aşı salgın veya hepatit A ile temas halinde iki hafta içinde yapılırsa koruyucudur. Aşı ile birlikte gamaglobülin de yapılmalıdır.

Hepatit A aşısı kimlere yapılır?

  • 12 aylıktan itibaren herkese yapılabilir,
  • Hepatit A nın sık görüldüğü ülkelere seyahat edenlere,
  • Kronik karaciğer hastası olanlara,
  • Kreş, yuva ana okulu ve bu gibi yerlerde çalışan personele hepatit A aşısı yapılmalıdır.