SOĞUK ALGINLIĞI – NEZLE

Soğuk algınlığı; Coryza; Nezle; Common Cold; Shore Throat;

Soğuk algınlığı virüslerin neden olduğu, burun ve boğazda sınırlı bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık birçok virüse bağlı olabilir, 200 den fazla virüsün soğuk algınlığına yol açtığı tespit edilmiştir. Soğuk algınlığı son derece bulaşıcıdır, hastalık havadan damlacıkla yada ellerin ağız, burun ve göze dokunulması ile bulaşır.

Soğuk algınlığının etkeni nedir?

Soğuk algınlığına birçok virüs yol açabilir. Özellikle Rinovirüsler en büyük gurubu oluştururlar. Soğuk algınlığı ataklarının neredeyse %40 Rinovirüsler tarafından meydana gelir. Ayrıca Adenovirüsler, Coronavirüsler, RSV ( Respiratory Sinsisyal Virüs ) sık görülen soğuk algınlığı virüsleridir.

Soğuk algınlığı kimlerde görülür?

Soğuk algınlığı her yaşta görülebilir. 6 aya kadar olan bebeklerde anneden gelen immün globülinler bebeği soğuk algınlığı virüslerine karşı korur daha sonra annenin antikorları düşünce çocuklar hasta olmaya başlarlar. Sür çocukluğu döneminde ortalama olarak yılda 6-8 soğuk algınlığı – nezle atağı geçirilmesi normaldir. Okula başladıktan sonra bu sayı biraz daha artar yıla 8 – 10 atak geçirilir. Yaş ilerledikçe nezle atakları azalır. Erişkinlerde yılda 2-4 nezle atağı normaldir.

  • Soğuk algınlığı geçiren kişilerle yakın temas,
  • Hijyen eğitiminin eksik olması,
  • El yıkama alışkanlığının yetersiz olması,
  • Sigara kullanımı yada sigara içilen ortamda bulunmak,
  • Kalitesiz ve / veya az uyku,
  • İmmün sistemi bozan ilaç kullanımı,
  • Kalabalık ve iyi havalanmayan ortamlarda bulunmak,
  • Çocukların yakın temasta olmaları ( kreş, yuva, ana okulu, vb.) hastalığın kolay yayılmasını ve hasta olmayı kolaylaştırır.

Soğuk algınlığı şikayetleri nelerdir?

Hastalık bir iki günlük bir kuluçka süresinin sonunda ortaya çıkar, en sık görülen şikayetler:

  • Ateş ( her zaman çok yüksek ateş olmaz ) ,
  • Boğaz ağrısı, boğazda yanma, gıcıklanma, kaşınma hissi,
  • Burun akıntısı, burunda doluluk,
  • Koku ve tat duyusunun bozulması,
  • Hapşırık,
  • Kuru öksürük,
  • Kulaklarda doluluk ve kaşıntı, kulaklarda tıkanıklık hissi,
  • Gözlerde kızarıklık sulanma ve yanma hissi,
  • Baş ağrısı,
  • Yorgunluk ve kırıklık hissi,

Soğuk algınlığı tanısı nasıl konur?

Soğuk algınlığı teşhisi hastanın şikayetleri ile konur. Genellikle ileri laboratuvar testlerine gerek olmaz, ancak gerilemeyen şikayetler yada komplikasyon düşünüldüğünde ileri tetkik ve inceleme istenebilir.
Soğuk algınlığının hangi virüse bağlı olduğu genellikle test edilmez, bu hem pahalı hem de gereksiz bir çaba olur.
Hastanın ateşinin tekrar yükselmesi, burun akıntısının iltihabi renk ve koku alması, kulak ağrısının artması, kulak ta iltihabi akıntı olması yada balgamlı öksürük başlaması komplikasyon geliştiğinin habercisidir. Bu gibi durumlarda tekrar doktora başvurulmalı ve komplikasyonların tanısı için gerekli testler yapılmalıdır.

Soğuk algınlığı nasıl tedavi edilir?

Soğuk algınlığı şikayetleri genellikle 10 gün kadar sürer. Bebeklerde, yaşlılarda ve altta kronik hastalığı olanlarda bu süre uzayabilir. Soğuk algınlığı doktor ziyaretlerinin neredeyse yarıdan fazlasının tek sebebi olsa da hastalığın spesifik tedavisi yoktur. Tedavi şikayetlerin hafifletilmesine yönelik olarak yapılır.

  • Bol sıvı alımı burun tıkanıklığını azaltır,
  • Odaya nemlendirici koymak öksürüğü azaltır, tıkanıklığı azaltır ve nefes almayı kolaylaştırır,
  • Tulu suyla burun temizliği, burun tıkanıklığını, kulak tıkanıklığını azaltır, burun akıntısını azaltır,
  • Tuzlu suyla gargara: boğaz ağrısını yumuşatır,
  • Basit analjezik ve ağrı kesiciler ( Aspirin – parasetamol – ibuprofen gibi) kas eklem ağrılarını azaltır, teşi düşürür,
  • Soğuk algınlığı ve nezle tedavisinde anti viral ilaçlar kullanılmaz.

Eğer bu tedavi başarısız olursa şikayetlere yönelik ilaç tedavisi başlanabilir:

  • Dekongestan ilaçlar,
  • Öksürük kesici ve ekspectoran ilaçlar,
  • Antihistaminikler,
  • Boğaz pastilleri,
  • Vapo – rub kullanılabilir.

Dikkat:

  • Çocuklarda viral enfeksiyonlar sırasında aspirin kullanılmamalıdır.
  • Soğuk algınlığı ilaçları 2 yaş altı çocuklarda kullanılmamalı, 4 yaş altı çocuklarda ise mecbur olmadıkça kullanılmamalıdır.
  • Bu ilaçlar 4-11 yaş arası dikkatli kullanılmalıdır. Boğaz spreyleri, şuruplar, burun spreyleri ve dekongestan ilaçlar burun mukozasında tekrar şişmeye, komplikasyon gelişmesine ve ilaç bağımlılığına yol açarlar. İlacı bırakınca hastanın burnu tamamen tıkanır bu nedenle bu ilaçlar 3 günden daha uzun süreli kullanılmamalıdır.

Soğuk algınlığının alternatif tedavisi :

Soğuk algınlığının alternatif tedavisi çok uzun yıllardır ata dedelerimizin tedavi reçetelerinde vardır.

  • Nane – limon kaynatmak ( hem boğaz ağrısını alır hem burun tıkanıklığını açar),
  • Zencefilli bal ( öksürük kesici)
  • Tarçınlı ballı süt ( öksürük kesici)
  • Limonlu ıhlamur ( boğaz ağrısı ve öksürüğe karşı) denenebilir.
  • Vitamin C takviyesi soğuk algınlığı şikayetlerinin süresini kısaltmak için,
  • Çinko pastilleri: soğuk algınlığı şikayetlerini yumuşatmak ve süresini kısaltmak için,
  • Ekinezya çayı: soğuk algınlığı şikayetlerini azaltmak ve hafifletmek için denenebilecek tedavi alternatifleridir.

Not: Bazı doğal ilaçlar yan etkiye, alerjiye ve diğer ilaçların etkilerinde değişime yol açabilir.
Soğuk algınlığından korunma:
Soğuk algınlığı 200 den fazla virüs ile meydana geldiğinden aşı üretimi mümkün olmamıştır. Hastalıktan korunmanın en önemli yolu hijyen kuralarına dikkat etmektir. Özellikle el yıkama, bulunulan ortamın sık sık havalandırılması, kağıt mendil kullanımı, ellerin ağız dudak, burun ve göze temas ettirilmemesi hastalıktan korunmada önemlidir.

Soğuk algınlığı komplikasyona yol açar mı?

Hastalık genellikle 1 hafta 10 gün içinde iyileşir.  Dekonjestan ilaçlar, ateş düşürücü, ağrı kesici, öksürük kesici  şikayetleri hafifletebilir. Hastalık genellikle komplikasyon gelişmeden düzelir ancak nadiren komplikasyon gelişir en sık görülen komplikasyonlar:

  • Sinüzit,
  • Orta kulak iltihabı,
  • Bronşit dir.
  • Ayrıca
    • Astım,
    • Kronik bronşit,
    • Amfizem gibi kronik hastalıkların da alevlenmesine yol açar.

hastada geçmeyen baş ağrısı, iltihabi burun akıntısı yüksek ateş varlığı sinüzit düşündür, kulak ağrısı kulak akıntısı ve ateş orta kulak enfeksiyonunu düşündürmelidir. giderek artan balgamlı öksürük ve ateş varlığında bronşit geliştiği aklımıza gelmelidir.

soğuk algınlığının tedavisinde antibiyotiklerin kesinlikle yari yoktur. antibiyotik kullanımı bu komplikasyonların gelişimini engellemez.

Nadiren soğuk algınlığına bağlı kuru öksürük hastalık geçmesine rağmen haftalarca devam eder ve astımı taklit eder ve astım ilaçları ile düzelir, bu gibi ısrarlı kuru öksürükler soğuk algınlığı komplikasyonu olarak nadiren görülebilir.

Soğuk algınlığından korunmak için:

  • Ellerinizi ağız, burun ve gözünüze sürmeyin,
  • Ellerinizi sıklıkla yıkayın,
  • Bulunduğunuz ortamı sıklıkla havalandırın,
  • Sigara içmeyin ve sigara içilen ortamda durmayın,
  • Hasta kişiler ile temas etmeyin,
  • Hasta iseniz işe gitmeyin, doktora gidin ve rapor alın,
  • Hasta çocuğunuzu okula göndermeyin.
  • Çocukların ağızlarına götürdükleri oyuncakları paylaşmayın ve sık sık temizleyin.

Referanslar:

1.  http://www.cdc.gov/features/pediatriccoldmeds. Updated September 11, 2009. Accessed September 15, 2014.

2. http://www.ebscohost.com/academic/natural-alternative-treatments. Updated August 2013. Accessed September 15, 2014.

3.  http://www.niaid.nih.gov/topics/commoncold/pages/default.aspx. Accessed September 15, 2014.

4. http://www.ebscohost.com/dynamed. Updated July 1, 2014. Accessed September 15, 2014.

5. http://www.ebscohost.com/dynamed: Lizogub VG, Riley DS, Heger M. Efficacy of a pelargonium sidoides preparation in patients with the common cold: a randomized, double blind, placebo-controlled clinical trial. Explore (NY). 2007;3:573-584.

8.  http://www.ebscohost.com/dynamed: Slapak I, Skoupá J, Strnad P, Horník P. Efficacy of isotonic nasal wash (seawater) in the treatment and prevention of rhinitis in children. Arch Otolaryngol Head Neck Surg. 2008;134:67-74.

9.  http://www.ebscohost.com/dynamed: Arruda E, Pitkäranta A, Witek TJ Jr, Doyle CA, Hayden FG. Frequency and natural history of rhinovirus infections in adults during autumn. J Clin Microbiol. 1997;35:2864-2868.
10. Pappas DE, Hendley JO, Hayden FG, Winther B. Symptom profile of common colds in school-aged children. Pediatr Infect Dis J. 2008;27:8-11.

11.  http://www.ebscohost.com/dynamed: Hemila H, Chalker E, Douglas B. Vitamin C for preventing and treating the common cold. Cochrane Database Syst Rev. 2010 Mar 17;(3):CD000980.

12. e http://www.ebscohost.com/dynamed: Sing M, Das R. Zinc for the common cold. Cochrane Database Syst Rev. 2011;(2):CD001364.

13.  http://www.ebscohost.com/dynamed: Paul IM, Beiler JS, King TS, Clapp ER, Vallati J, Berlin CM. Vapor rub, petrolatum, and no treatment for children with nocturnal cough and cold symptoms. Pediatrics. 2010;126(6):1092-1099.

14.  http://www.ebscohost.com/dynamed: Singh M, Das RR. Zinc for the common cold. Cochrane Database Syst Rev. 2013 Jun 18;6.




ALERJİ

Alerji normalde zararlı olmayan maddelere karşı vücudun verdiği abartılı cevaptır. Bu abartılı cevap bazen tüm vücutta bazen vücudun bir kısmında olabilir:

  •  Gözde olursa; alerjik konjoktivit,
  •  Üst solunum yollarında olursa; alerjik rinit ( saman nezlesi ),
  •  Akciğerlerde olursa; astım,
  •  Ciltte olursa; ürtiker, egzama yada kontak dermatit denir,
  •  İlaç alerjisi, gıda alerjisi tüm vücudu ilgilendirir.

Alerji neden olur:

Alerji çok sık görülen bir hastalıktır. Genetik yatkınlık ve çevresel faktörler ortaya çıkışında önemli rol oynar. İmmün sistem normal olarak vücudumuzu bakteri, virüs gibi mikroplara ve zararlı maddelere karşı korur. Ancak normalde zararlı olmayan maddelere karşı immün sistem abartılı cevaplar vermeye başlar ise buna alerji denir. Alerjik hastaların immün sistemleri bazı maddelere karşı aşırı hassastır. Bu maddelerle karşılaşınca immün sistem kontrolden çıkar ve kaşıntı, kızarıklık, şişme, spazm, göz yaşarması, burun akıntısı gibi alerjik şikayetler ortaya çıkar. En kötüsü anafilaksidir, tüm vücudu etkiler acil durumdur. Alerjiyi başlatan maddeye alerjen denir. Polen, küf, hayvan tüyü, ev tozu, ilaçlar ve gıdalar en sık karşılaşılan alerjenlerdir. Nadiren alerjik madde olmadan da alerji başlar. Örneğin güneş ışığı, soğuk, efor, titreşim de bazı insanlarda alerji yapar. Alerjik hastalıklara genetik yatkınlık vardır hem annede hem babada alerji var ise büyük ihtimalle sizde de olacaktır. Anne tarafında alerji olması şansı arttırır.  Alerjen’e ve vücudun verdiği cevaba göre şikayetler değişir.

  •  Alt solunum yolları alerjilerinde
    •  Nefes darlığı,
    •  Öksürük,
    •  Hırıltılı solunum,
    •  Çabuk yorulma şikayetleri olur
  •  Alerjik konjoktivit de 
    •  Gözlerde sulanma,
    •  Yanma,
    •  Kızarıklık,
    •  Kaşıntı, ödem şikayetleri olur.
  •  Üst solunum yolu alerjilerinde 
    •  Burun akıntısı
    •  Hapşırık nöbetleri,
    •  Burun tıkanıklığı,
    •  Boğazda kaşıntı yanma,
    •  Sinüzit atakları olur.
  •  Gıda alerjisinde 
    •  İshal,
    •  Gaz,
    •  Karında şişlik,
    •  Çabuk doyma,
    •  Bulantı, karın ağrısı,
    •  Dispepsi, hazımsızlık şikayetleri olur.
  •  Cilt alerjisinde 
    •  Ürtiker,
    •  Kaşıntı,
    •  Egzema
    •  Citte karbarıklıklar,
    •  Pullanma şikayetleri olur.
  •  İlaç alerjileri ve böcek sokmaları tüm vücudu ilgilendiren alerjik reaksiyonlara neden olur 
    •  Yukarıda sayılan birçok şikayet aynı anda başlayabilir.

Alerji nasıl teşhis edilir?

Alerji şikayetleri bir çok hastalıkla karışır. Alerji testi bu şikayetlerin alerji kaynaklı olup olmadığını anlamak için yapılır. Birkaç çeşit alerji testi vardır:

  •  Deri testi
    •  En sık yapılan alerji testidir. PRİCK TEST de denir. Şüpheli alerjen madde deriye sürülerek reaksiyon yapıp yapmadığına bakılır.
    •  O bölgede kızarıklık, kaşıntı şişlik olması pozitif yani alerjisi var anlamına gelir.
    •  Hasta için konforsuz bir testtir.
    •  Bu yöntem ile birçok maddeyi test etmek mümkündür.
    •  Çocuklara ve bebeklere uygulanabilir.
  •  Kan testi
    •  Kan numunesi içinde alerjen maddelere karşı reaksiyon olup olmadığına bakılır.
    •  Hasta için daha konforlu bir testtir.
    •  Kanda alerjiye yatkınlığı gösteren IgE sayısı, Eosinofil sayısı ve Spesifik IgE varlığı araştırılır.
    •  Bu yolla özellikle solunum alerjileri ve gıda alerjileri kolayca tespit edilebilir.

Alerji tedavisi

Alerjilerin tedavisinde kullanılan bir çok ilaç vardır. Ciddi ve tüm vücudu ilgilendiren alerjiler acil durumlardır ( anafilaksi ). Bu durumda hastaneye başvurmak gerekir. Anafilaksi gibi ağır alerjik durumlarda adrenalin, kortizon gibi ilaçların verilmesi gerekir .
Alerjilerin tedavisinde ilk ve en önemli adım alerjen maddeden kaçmak ve onu hayatınızdan çıkarmaktır. Bu özellikle ev tozu, küf, ilaç ve gıda alerjileri gibi durumlarda kalıcı tedavi sağlar. Ancak bazı durumlarda alerjenden kaçınmak mümkün olmaz. Özellikle bahar aylarında polen alerjilerinden kaçmak çok zordur. Bu durumda bahar mevsiminde alerji ilaçları kullanmak gerekir. Alerjinin ağırlığı, yaşınız, şikayetlerinize bakarak doktorunuz size alerji tedavisi verir. Astım, egzema, saman nezlesi, konjoktivit gibi alerjiler özel tedavi gerektirir.
Alerji tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar anti histaminik ilaçlar, dekonjestan ve kortizonlu ilaçlardır. Bu ilaçların krem, tablet, göz damlası, burun damlası, şurup formları vardır ancak mutlaka doktor kontrolünde kullanılmaları gerekir.

Alerji aşıları:

Özellikle ortamdan kaldırılamayan, kaçınılamayan alerjik durumlarda maddeyi artan dozlarda vererek vücudun alerjik reaksiyonunu önlemeye yarayan aşlılardır ( İmmünoterapidir ). Doktor kontrolünde yapılması gereken pahalı bir tedavidir ancak her hastada sonuç vermez. Alerji aşıları özellikle böcek sokmalarına karşı ve saman nezlesine karşı iyi cevap verir. Uzun süre aşı olmak gerekebilir, genellikle birkaç yılı bulur.
Alerji ilaçlar ile kontrol altına alınabilir. Bazı çocukluk alerjileri yaş ile beraber azalsa da alerji hayat boyu devam eden bir problemdir.

Referanslar:
1. Wallace DV, Dykewicz MS, Bernstein DI, Blessing-Moore J, Cox L, Khan DA, et al. The diagnosis and management of rhinitis: an updated practice parameter. J Allergy Clin Immunol. 2008 Aug:122(2). [PubMed]
2. Kurowski K, Boxer RW. Food allergies: detection and management. American Family Physician. 2008 June:77(12).
3. Bielory L, Friedlaender MH. Allergic conjunctivitis. Immunol Allergy Clin North Am. 2008 Feb;28(1):43-58, vi. [PubMed]
4. Sicherer S, Sampson HA. Journal of Allergy and Clinical Immunology 2010 Feb 125 (2 suppl2) S116-25