RUAM

Ruam : Burkholderia mallei adında bir bakterinin neden olduğu bulaşıcı hastalıktır.

Hastalık tek tırnaklı hayvan larda ( at, eşek ve katırlarda ) salgınlar şeklinde görülen bir zoonozdur. Hayvanlarda akut ve kronik enfeksiyonlara neden olur. Atlarda kronik katır ve eşeklerde akut hastalık yapar. Nadiren insanlara bulaşır.  Ruam özellikle deride solunum sisteminde ve iç organlarda nodül ve ülserlerin oluşması ile karekterizedir. Ruamın hayvanlardan insanlara bulaştığı yönünde ilk gözlem 1912 de Lorin adlı bir fransız askeri doktor tarafından bildirilmiş ve  1912 de bir nalbantın elinde ruam olgusu saptamıştır.

Ruam etkeni  Gram negaIf, çomak şekilli, sporsuz, kapsülsüz ve hareketsiz bir bakteridir

Ruam, esas iIbariyle at,eşek ve katır gibi tek tırnaklı hayvanlarda görülen bir hastalıktır. Ender olarak tek tırnaklı hayvanların dışında köpek, kedi, keçi ve deve gibi hayvanlarda da ruam hastalığına rastlanabilir.  Hastalık hayvanlar arasında temas ile bulaşır. Direkt bulaşma hasta hayvanların solunum havası, bulaşık suların içilmesi, tımar ve koşum takımlarının kullanılmasıyla meydana gelir.

Ruam insana nasıl bulaşır?

İnsanlar hastalığı hayvanlar ile teması sonucunda alırlar.

Köpekler ve diğer etciller hasta hayvanlarla direkt temas etmeleri veya hasta hayvan etlerini yemeleri sonucu ruama yakalanırlar. İstanbul da 1984 yılında Gülhane parkındaki dört aslanın ölüm nedenin Ruam olduğu belirlenmiş ve yapılan incelemelerde bu hayvanlara kaçak at ve eşek eti yedirildiği anlaşılmıştır.

Ruam vücuda girdikten sonra, giriş yerine göre burun, akciğer veya deri Ruamı ortaya çıkar.

Ruam Atlarda Başlıca Üç Klinik Form Gösterir:

  1. Akciğer Ruamı: Yavaş gelişen kronik akciğer hastalığıdır: Solunum güçlüğü vardır, hasta at çabuk yorulur, kanlı burun akıntısı ve zayıflama görülür
  2. Burun Ruamı: Çoğunlukla tek taraflı iltihaplı bir akıntıyla başlar, bu akıntı kanlı irinli bir görünüm kazanır, bazen kan pıhtıları içerir, Mukozada önceleri mısır tanesi büyüklüğünde kırmızı lezyonlar meydana gelir. Kısa zamanda bunları rengi sararır, papül şeklini alır, sonra yerlerinde ülserler meydana gelir. Bunlar çabuk yayılır ve birbirleriyle birleşerek kenarları kemirilmiş görüntüsü veren büyük ülserler oluşturarak derinleşirler. Kıkırdak doku nekroze olabilir. Zamanla ülserler oluşturarak derileşirler. Tedavisiz bırakılırsa hayvan bakteremi ve sepsis ile kaybedilir. Tedavi edilirse ülserler yerlerinde yıldız şeklinde izler bırakarak iyileşirler.
  3. Deri Ruamı: Deri ve derialtı dokularda ruam nodülleri görülür. Zamanla bu nodüllerin üzerindeki deri nekroze olur ve yüzeysel ülserler meydana gelir. Deri altındaki dokularda oluşan nodüller apseleşebilir, fakat bu apseler dışa açılmaz etrafları kapsülle çevrili olarak bulunurlar.

Ruam Teşhisi nasıl konur ?

Hastalığın endemik seyir gösterdiği bölgelerde hayvanlarda şekillenen nodüller, ülserler, yaralar ve aşırı halsizlik gibi klinik belirtiler hastalık için tanımlayıcı olabilir.

Ruam şüphesiyle ölen hayvanlara nekropsi yapılması kanunen yasak olduğundan, laboratuvar muayeneleri için hayvandan organ veya doku örnekleri alınmaz. Hastalığın laboratuvar tanısında kültürel muayene için şüpheli canlı hayvanlardan lezyonlardan gelen akıntılar, serolojik muayeneler içinde kan örnekleri alınabilir.

Ruam hastalığı örneklerinin laboratuar çalışmaları çok dikkatlice yapılmalıdır. Labortuvarda buşma olabilir.

Ruam birçok anIbiyoIğe duyarlı olmasına karşın, infeksiyona diğer tek tırnaklı hayvanlara ve insanlara bulaşma riski bulunmasından dolayı, ruam tanısı konulan hayvanlara tedavi uygulanmaz, hayvan itlaf edilir. Bu uygulama sayesinde ruam şu an için dünyanın birçok bölgesinde eradike edilmişIr.

İnsan infeksiyonlarının tedavisinde  ise sülfonamidler başarıyla kullanılırlar.

Ruamdan Korunma:

Hastalığın kontrolü için henüz etkili bir aşı geliştirilememiştir.

Hastalığın yayılmasında portörlerin, sürüye kontrolsüz alınan hayvanların, enfekte hayvanların, hayvan nakliyatının, sergi, panayırların ve hayvan alım-satımlarının önemi fazladır.

Ahıra kontrolsüz hayvan sokulmamalıdır. Salgın olan bölge acilen karantina altına alınıp hasta hayvanlar itlaf edilmelidir.




BATI NİL ATEŞİ

BATI NİL ENSEFALİTİ, NİL ATEŞİ,

Dr. Aydoğan LERMİ

Batı Nil Virüsü, Batı Nil Ateşi

İlk kez 1937 de tanımlanan Batı Nil Ateşi, sivrisinekler ile bulaşan, insanda beyin ve nörolojik sistemi tutan, ateş ile seyreden hastalıklara yol açan viral mikrobik bir hastalıktır. Dünyada giderek artan Batı Nil Ateşi hastalığı sivrisinekler ile bulaşır, doğada özellikle Haziran Eylül aylarında  kuşlar, atlar, insanlar arasında yaygın hastalıklara yol açar. Hastalık beyin ve nörolojik sistemi tutarak menenjit, ensefalit gibi ağır nörolojik hastalıklara neden olabilir. Sivrisinek ısırmasını takiben kuluçka döneminden sonra yüksek ateş, bilinç bulanıklığı, halsizlik, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi şikayetler ile başlayan hastalık ölümle sonuçlanabilir.

  •  Flaviviridea ailesi

• Japon ensefaliti virüsü serogrubu
• Zarflı, pozitif polariteli, tek iplikli RNA virüsü
• Dış ortama dayanıksız
• Isı, dezenfektan ve deterjanlarla inaktive olur,
• Virüs insan, kuş , köpek ve atlarda enfeksiyon yapar.
• Kuşlar rezervuardır hasta olmadan uzun süre virüsü taşıyabilirler,
• Virüs hayvanlar ve insanlar arasında sivrisinekler ile bulaşır.
• Son yıllarda artan salgınlar yapıyor

  • Ülkemizde Batı Nil Olguları

    • 2010
    o 47 vaka
    o 10’u eksitus
    • 2011
    o Beş vaka
    o Eksitus yok

İlk Seropozitiflik:
Serter ve ark., 1964 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi: 20 insan serum örneği Başta Batı Nil olmak üzere B grubu arbovirüsler için muhtemelen geçirilmiş enfeksiyon
Türkiye – Seroepidemiyoloji çalışmaları: İzmir ve civarı 20 hastanın serumlarında A ve B grubu arbovirüslerin araştırılması Başta Batı Nil olmak üzere B grubu Arbovirüsler için pozitif reaksiyonlar, muhtemelen geçirilmiş infeksiyon 1965 A. Radda Viyana Üniversitesi Orta ve Doğu Anadolu İlleri 200 civarında evcil hayvan serumu Ankara çevresinde Batı Nil veya ona yakın bir ajan, Hatay çevresinde B grubu muhtemelen Batı-Nil virüs aktivitesi 1968 F. Ege Ünv. Tıp Fak İzmir ve çevresi Ege bölgesinde tickborne virüs meningo ensefalitleri araştırması Tick-borne, WestNile, Dang Fever, Tahyna ve Sindois virüslerine karşı antikorlar 1971
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Enstitüsü-Ege Ünv. Tıp Fak Orta ve Batı Anadolu illeri 270 insan, 63 koyun kan örneği İzmir, İstanbul, Ankara ve Konya’da West Nile pozitiflikleri 1973 O. Meço Ankara niversitesi Tıp Fakültesi Güneydoğu Anadolu lleri 937 insan serum örneği Hemaglütinin antikorlarının araştırılması
• Diyarbakır %40.5,
• Urfa %38.9,
• Elazığ%41.2,
• Mardin %47.8,
• Siirt %44.8 Batı Nil ab pozitifliği
Türkiye – Seroepidemiyoloji 1980 D. Serter Ege Ünv. Tıp Fak Ege Bölgesi 1074 serum örneği,
Ege bölgesinde arbovirüs prevalansının mevcut durumu %29 BNV ab pozitifliği, bunun %74’ü nötralizasyonla doğrulanmış
2007 K. Ergünay ve ark Hacettepe Üniversitesi Şanlıurfa, Siverek 181 insan serum örneği BNV nötralizan antikor düzeyi %9.4 2009
K. Ergünay ve ark Hacettepe Üniversitesi Orta Anadolu Bölgesi (Sivas, Yozgat ve Konya ) %0.56 seroprevalans 2010 K. Ergünay ve ark Hacettepe Üniversitesi Orta Anadolu Bölgesi Ankara bölgesinde nedeni bilinmeyen MSS infeksiyonlarında Batı Nil virüsü araştırılması 87 BOS ve serum örneği %9.2 IgM, %3.4 IgG pozitifliği

DÖNGÜ:

• Bulaş

o En sık Culex cinsi sivrisinekler ile,
o Aedes ve Anopheles’le de bulaş bildirilmiş
o Kan transfüzyonu,
o Laboratuvarda perkütan yaralanma
o Solid organ transplantasyonu,
o Diyaliz
o Transplasental
o Emzirme

batı nil virüsü rezervuarı

batı nil ensefaliti nasıl bulaşır?

  • Batı Nil Ateşi kliniği:

    •  Virüs bulaşan insanların
      o %80 i hastalığı asemptomatik geçiriyor
      o %20 vaka klinik olarak bulgu veriyor
       Batı Nil Ateşi vakalarının %90 ında Nörolojik Tutulum YOK,
       Batı Nil Arteşinin %10 udna Nörolojik Tutulum Var

      •  %65 Ensefalit
        • %30 Menenjit
        • %5-35 Akut Flask Paralizi
    •  Birçok vaka miks tarzda seyrediyor.
    •  Nörolojik tutulum olmayan Batı Nil Ateşi ile sınırlı vakaların çoğu nu hospitalize etmek gerekmiyor, hastalık genellikle kendini sınırlar, 1/3 hospitalizasyon,
      • İnkübasyon 2-14 gün,
      • En yaygın belirti halsizlik,
      • Ateş, başağrısı: 5-10 gün,
      • Kırgınlık, myalji, bel ağrısı, iştahsızlık,
      • Gözlerde ağrı, farenjit, bulantı, kusma, karın ağrısı, diyare,
      • Döküntü: vakaların %25- 50 sinde görülür,
      • LAP nadir
      • Akut semptomlar 3-10 gün sürer, Hastaların çoğunda semptom süresi uzundur, 531 hasta içeren bir çalışmada:

      • %54 – semptomlar en az 30 gün devam etmiş,
      •  %79 – ortalama 16 gün işe gidememiş.
    •  Persistan subjektif semptomlar yaygındır:
      o Halsizlik
      o Hafıza problemleri
      o Başağrısı
      o Denge problemleri sık görülür.
    • Döküntü
      o Göğüs, sırt ve kollarda
      o Makülopapüler
      o Genellikle bir haftadan daha kısa sürer,
      o Döküntü görülen vakalarda Nöroinvazif hastalık daha az,
      o Ölüm daha az görülür.
    • Nöroinvazif Hastalık
      o Ensefalit,
      o Menenjit,
      o Flask paralizi,
      o Mikst
  • Nöroinvazif Hastalık kliniği:

    o Menenjit ve ensefalit:

    •  Başağrısı ve anormal BOS bulguları: menenjit kliniği, bulantı , kusma , başağrısı, ateş, Konfüzyon, bilinç değişikliği,
       Ensefalit: fokal nörolojik bulgular
      o Mikst Olabilir.
    •  Menenjit genelde ~35 yaş, ensefalit ~70 yaş civarı daha sık görülür.
      o Ensefalit: %12-80 tremor, mortalite %8-14, Rijidite, bradikinezi, postural instabilite %60, myoklonus %30 vakada görülür.
      o Akut flask paralizi:
      Spinal kord tutulumu ile bir veya daha fazla ekstremitede asimetrik kuvvetsizlik ve paralizi görülür.
       Guillain-Barre görülebilir ancak genellikle anterior boynuz hücre tutulumu Duyu kaybı yok,
       Kranial sinir tutulumu olabilir,
       Akut flask paralizi
       Arefleksi, hiporefleksi
       Barsak ve mesanede fonksiyon kaybı olabilir
       Solunum kaslarının tutulumu-solunum yetmezliği
       AFP hastalığın erken döneminde olur ve ensefalite de menenjite de eşlik edebilir.

 Diğer Klinik Özellik ve Komplikasyonlar:

o Koryoretinit, retinal hemoraji, vitrit, iridosiklit,
o Okluziv vaskülit, uveit, optik nörit,
o Rabdomyoliz
o Çoklu organ yetmezliği ve purpuralarla birlikte fatal hemorajik sendrom,
o Hepatit ve Pankreatit,
o Santral diabetes insipitus,
o Myokardit, Myozit ve orşit görülebilir.

  • Laboratuvar:

    o Anemi ve lökositoz %40,
    o Trombositopeni %15,
    o Hiponatremi %35-50,
    o Hipokalemi %13,
    o Karaciğer fonksiyonlarında bozulma %20 vakada görülür.

  • Laboratuvar:
    o SSS tutulumu
     BOS’ta lenfosit predominansı ile birlikte pleositoz,
     Artmış protein,
     Normal glukoz
    o Ensefalit-EEG: diffüz nonspesifik yavaş dalga AFP-EMG bulguları
    • Görüntüleme:
    • MR-talamus ve bazal ganglialarda lezyon

Batı Nil Ateşi Tanı

• Akla getirmek,
• Özellikle Endemik bölgelerde, Yaz ve sonbaharda (sivrisinek mevsimi)
• Açıklanamayan ateşli hastalık, ensefalit, menenjit vakalarında BATI NİL VİRÜSÜ düşünülmeli.
• Tanıda Altın standart virüsün kandan izolasyonudur ancak rutinde kullanılmaz.

  • Seroloji
    o BOS IgM pozitifliği
    o IgM ve IgG’de 4 kat artış
    o IgM’in negatifleşme süresi ortalama 156 gün
    • PCR
    o BOS, doku veya diğer vücut sıvılarında
  • Batı Nil Ateşi tanılı hastalarda tanı nasıl konmuş?
    • Serolojiyle vakaların %45’i
    • Nükleik asit testiyle %58’i
    • İkisinin kombinasyonu ile %94’üne tanı konmuş.
    Nöroinvazif hastalık tanısı için BOS da IgM ve PCR daha değerli.
  • Batı Nil Ateşi Tedavisi :
    • Destek
    • İlaç
    o İnterferon
    o Ribavirin
    o IVIG
  • Korunma
    o Vektör mücadelesi
    o Koruyucu giysi
    o Repellent kullanımı
    o Kan donörlerinde tarama



ENFEKSİYON HASTALIKLARI DERS NOTLARI ve SORULAR

ENFEKSİYON HASTALIKLARI DERS NOTLARI ve SORULAR

Clostridium Difficile ye bağlı pseudo membranöz enterokolite en çok sebep olan antibiyotikler hangileridir?

  • Florokinolonlar,
  • Klindamisin,
  • Sefalosporinler

Clostridium difficile pseuomembranöz enterokolitine en az sebep olan antibiyotikler hangileridir?

  • Makrolidler
  • Trimetoprim sülfometaksazol

C. diff. Rekürransı nedir ?

  • ilk C. Diff pseudomembranöz enterokolitinden sonra rekürrans şansı % 20,
  • ilk rekürranstansonra rekürrans şansı %40 – 60 arasında değişiyor.

C. Diff prognostik kriterler:

  • Lökosit >15.000 ise,
  • Kreatinin 1.5 kat arttıysa,
  • Albümin < 3 ün altında ise C.diff. pseudomonas enterokoliti ciddi dir.

C. difficile pseudomembranöz enterokoliti tedavisi

  • Başlangıç seviyesinde ve hafif seyirli ise oral metronidazol,
  • Ciddi enfeksiyonlarda
    • oral vankomisin,
    • iv metronidazol ve/veya vankomisin enema,
    • İleri vakalarda fidaxomisin, rifaximisin ve fakal transplant denenebilir,
    • Toksik megakolon ve multiorgan yetemzliği gelişirse cerrahi rezeksiyon.

İnfektif endokardit sınıflaması

  • Doğal kapak / prostetik kapak endokarditi,
  • Akut / subakut endokarditler,
  • Kültür negatif / kültür pozitif endokarditler,
  • Sağ kalp / sol kalp endokarditleri.

Endokardit tanısında DUKE kriterleri nelerdi?

Endokardit tanısı için: 2 MAJÖR yada 1 MAJÖR 3 MİNÖR yada 5 MİNÖR kriter gerekir.

  • Patolojik kriterler
    • Vejetasyon ve apse varlığının görülmesi,
    • Vejetasyonlardan pozitif kültür.
  • MAJÖR klinik kriterler;
    • Endokarditle uyumlu Pozitif kan kültürü,
    • ECHO da endokardit bulgularının varlığı.
  • MİNÖR Klinik kriterler;
    • Predispozan kardiak lezyonların varlığı yada IV ilaç bağımlılığı,
    • Ateş,
    • Vasküler fenomenlerin varlığı;
      • Emboli,
      • İnfarct,
      • Janeway lezyonları,
    • İmmünolojik fenomenler;
      • Osler nodülleri,
      • Roth spot,
      • Glomerülonefrit,
    • Majör kriterlere uynmayan kan kültür pozitifliği.

Endokardit tanısında ECHO da vejetasyon görülmesinin tanısal değeri nedir?

  • TTE ( Trans Torasik ECHO da ) vejetasyon varlığında endokardit tanısının
    • Sensitivitesi %62,
    • Spesivitesi %95,
  • TEE ( Trans Özefajial ECHO da ) vejetasyon varlığında endokardit tanısnın
    • Sensitivitesi % 92,
    • Spesivitesi % 96 dır.

Endokardit yapan Zor üreyen HACEK gurubu bakteriler hangileridir?

  • Haemophilus aphrophilus,
  • Actinobacillus actinomycetemcomitans,
  • Cardiobacterium hominis,
  • Eikenella corrodens,
  • Kingella kingae.

 Septik emboli komplikasyonları nelerdir?

  • Kardiak: kooner arter embolisi ve myokard enfarktüs,
  • Sinir sistemi: embolik inme, retinal arter embolisi, subdural hemoraji ( mycotik anevrizma),
  • Pulmoner: Sağ kalp endokarditine bağlı pulmoner emboli, plevral effüzyon, ampiyem.
  • Renal: renal emboli, renal apse,
  • Dalak: dalak apsesi, splenik enfarkt,

SEPSİS TANIMI VE KLASİFİKASYONLARI:

  • SİRS : aşağıdakierden en az ikisinin varlığı
    • Nabız >90, Lökosit <4 veya >12, Solunum >20, Ateş < 36 yada >38 C
  • SEPSİS= SİRS + enfeksiyon kaynağı,
  • CİDDİ ( SEVERE) SEPSİS= SEPSİS + ORGAN HASARI ( Hipotansiyon<90/60, laktat , akut böbrek hasarı ( AKI) ARDS, vb)
  • SEPTİK ŞOK= CİDDİ SEPSİS + HİPOTANSİYON ( SIVI REPLASMANINA RAĞMEN SEBAT EDEN HİPOTANSİYON) ,
  • SEPTİK ŞOK İLE BİRLİKTE MULTİPL ORGAN DİSFONKSİYONU= SEPTİK ŞOK+2 ve daha fazla organ yetmeliği,

Sepsi tedavisinde erken hedefler nelerdir?

  • CVP: hedef 8-12 ( normali 0-4)
  • Ortamlama Arter basıncı ( mean arterial pressure MAP)>65
  • İdrar çıkışı >0,5 cc/kg/saat,
  • SvO2>%70,

Febril nötropeni nedir?

  • Lökosit <500 yada
  • Lökosit 1000 ancak son 48 saatte 500 birimden fazla düştü, +
  • Ateş bir saattir 38 C yada en az bir kez 38,3 üstüne çıkmış ise febril nötropeni vardır.

Febril nötropeni ampirik tedavisi için öneriler?

  • Cefepime ( hem gram negatifleri hemde pseudomonası kapsar) ,
  • Vankomisin ( gr pozitif özellikle MRSA dan şüphelenirse),
  • Caspofungin Vorikonazol ( fungal enfeksiyon şüphesinde),
  • Penisilin alerjisi varsa : levofloksasin + aminoglikozid+ vankomisin

En sık ateş sebepleri :

  • Respiratuvar: influenza , pnemoni,
  • Üriner: UTİ, piyelonefrit,
  • Nöro: menenjit, ensefalit,
  • Kan: bakteremi,
  • GIS: gastroenterit.

En sık görülen inatçı ateş sebepleri:

  • İnfeksiyon:
    • Tüberküloz,
    • Abdominal apseler,
    • Osteomyelit,
    • CMV/EBV,
    • Dental apseler,
    • Sinüzit,
    • Septik artrit,
    • Sakral dekübit ülseri,
  • Koagülopati:
    • DVT,
    • Pulmoner emboli,
  • Malign:
    • Lenfoma,
    • Lösemi,
  • Konnektif doku hastalıkları:
    • Temporal arterit,
    • Adult STİLL hastalığı,
    • Poliarteritis nodosa,
    • Takayasu,
    • Wegener granülomatozisi,
    • Kryoglobülinemi.
  • Diğer: Ailevi akdeniz ateşi.

Abacavir hipersensitivitesi nedir nasıl test edilir?

  • Abacavir NRTI (Nükleoside Reverse Transkriptaz İnhibitörü ) dür,
  • Nadiren ciddi hatta fatal sonuçlanan hipersansitivite eaksiyonlarına yol açabilir,
  • Abacavir hipersansitivitesi :
    • Ateş,
    • Döküntü,
    • Gastro intestinal şikayetler : bulantı kusma ishal spazm vb. ,
    • Halsizlik,
    • Dispne,
    • Öksürük ile seyreder.
  • Abacavir antiretroviral kombine ilaçalrın içerisinde olabilir.
  • Hastada abacavir hipersensitivitesi olup olmadığı HLA- B*5710 aleli varlığına bakılarak tahmin edilebilir HLA – B 5710 pozitif ise yüksek oranda abacavir hipersansitivitesi vardır.

Akut HIV enfeksiyonu nedir?

  • Akut HİV enfeksiyonu virüsün bulaşması ile ilk immün cevapların ortaya çıktığı 2-3 aylık dönemi kapsar.
  • Akut dönemde Kanda virüs ve viral yük tespit edilebildiği erken dönemlerde antiviral antikorlar henüz negatif bulunabilir.
  • Akut HIV enfeksiyonu döneminde hastada :
    • Ateş,
    • Gece terlemeleri,
    • Klio kaybı,
    • Kırıklık hali,
    • Lenfadenopatiler ,
    • Boğaz ağrısı,
    • Gastrointestinal yakınmalar,
    • Kas ağrıları görülebilir.

HIV tedavisinde antiretroviral ilaçlar nelerdir ?

  • Nucleoside Reverse Transkrita İnhibitörelri ( NRTIs),
  • Non –Nucleoside Reverse Transcriptaz İnhibittörleri ( NNRTIs),
  • Proteaze Inhıbitörleri ( PIs)
  • Integrase Inhıbıtörleri ( INSTIs)
  • Fusion İnhibitörleri (Fıs)
  • Chemokine Reseptör Antagonistleri ( CCR5 antagonists).

HIV enfeksiyonu Nörolojik komplikasyonları nelerdir?

  • HİV e bağlı MSS komplikasyonları:
    • HAND ( HİV associated Neorologic Disaorders)
      • HIV ansefalopati yada
      • AİDS demansı,
    • Periferik nöropatiler,
    • Vakuolar myelopati.
  • İmmünyetmezliğe bağlı MSS komplikasyonları:
    • MSS lenfoması,
    • Progressif Multifokal Lökoansefalopati (PML),
    • Kaposi sarkomu,
    • MSS enfeksiyonları:
      • Tüberküloz menenjit,
      • Kriptokokal menenjitler,
      • Toksoplazmoz,
      • CMV ensefaliti,
      • Nörosistiserkoz.

HİV pozitif hastada Kriptokok enfeksiyonunudan şüphelenmek için CD4 kaç aolmalı?

  • HİV pozitif hastada CD4 100 ün altına inmeden Cryptococcal enfeksiyon beklenmez.
  • Cryptococcal meningoesnefalit bulguları:
    • Ateş, başağrısı, ense sertliği, bulant-kusma, mental bulanıklık, fotofobi, vizüel değişiklikler.

Kriptokok enfeksiyonu tanısı nasıl konur?

  • BOS ve serumda kritokok antijen tayini ,
  • BOS çini mürekkebi ile boyama,
  • BOS ve kan kültürü,
  • Kriptokok meningoensefalitinde BOS bulguları:
    • BOS basıncı genellikle >200mm H2o dur
    • BOS şekeri normaldir,
    • BOS proteini yüksektir.
    • BOS kriptokok antijen testinin
      • Sensitivitesi % 100
      • Spesivitesi % 97.7 dir.

Kritokok menenjitinde başlangıç tedavisi nasıl olmalı?

  • Başlangıç teddavisinde Amfoterisin B ve Flusitozin olmalı buna Flukonazol ilave edilebilir.
  • Başağrısı için sık aralıklarla BOS alınmalı yada BOS şantı takılmalıdır.

AİDS tanımı nedir?

  • AİDS kronik HIV enfeksiyonudur,
  • HIV enfeksiyonuna bağlı CD4 sayısının 200 ün altına inmesi yada
  • HIV enfeksiyonuna bağlı oportünistik enfeksiyonların yada hastalıkalrın geliştiği tabloya AİDS denir.

Bütün HIV pozitif hastalar Antiretroviral tedavi almalımıdır?

  • Evet DHHS ART guideline e göre bütün HIV pozitif hastalar CD4 sayısına bakmaksızın antiretroviral tedavi almalıdır.

Başlangıç HIV tedavisi nasıl olmalı?

  • Birçok HIV başlangıç rejimi :
    • 2 NRTIs, +
    • NNRTIs ile kombine olarak ,+
    • Proteaz inhibitörü veya integraz inhibitörü içerir.
  • Abacavir verilecek ise HLA-B*5710 aleline bakmak fatal hipersensitiviteyi önlemek için gereklidir.

Kaposi Sarkom ençok nerede görülür?

  • Kaposi sarkoma Human Herpes Virüs tip 8 neden olur. (HHV8= Kaposi Sarkoma Associated Virüs)
  • HİV enfeksiyonu olsada olmasada ortaya çıkabilir.
  • Eğer HİV ve AİDS e bağlı olarak ortaya çıktıysa genellikle kırmızı mor küçük papül, nodül, plaklar şeklinde ve ençok baş, boyun, göğüs, sırt ve müköz membranlarda ortaya çıkar.
  • Mide , Gastro intestinal sistem, Akciğerler ve lenf bezlerine yayılır.
  • Altta yatan immünsüpresyonun tedavisi ile geriler.

HIV nefropatisi nedir ?

  • HIV pozitif hastda ortaya çıkan:
    • Proteinüri ( nefrotik seviyede),
    • Azotemi,
    • Normal tansiyon,
    • US de böbrekler normal – büyük,
    • Renal biyopside FSGS ( Fokal Segmental Glomerülo Skleroz) var ise HIV nefroptisi vardır denir.

Mesleki maruziyette PEP: Post –exposure HIV profilaksi ne zaman ?

  • Enfeksiyon kaynağının HIV pozitif olduğu tespit edildiyse,
  • Kaynağın HIV olma olasılığı şüpheliyse PEP düşünülebilir.
  • Düşük riskli temas varsa ( müköz membran teması ) iki ilaçlı basit profilasi başlanır.
  • Yüksek riskli temas vars ( iğne batması) üç ilaçlı ( expanded) tedavi rejimi ile profilaski başlanır.
  • Sağlık çalışanı ise ÜÇ ilaçlı expanded protokol ile profilaksi başlanır.
  • Tedaviye nekadar erken başlanırsa okadar iyi, tedavi 28 gün devam edilir.
  • BASHH tarafından önerilen profilaksi
    • TRUVADA (Tenofovir + Emtrictabine) Günde bir PO
    • KALETRA (Ritonavir + Lopinavir ) 2×2 PO 28 gün dür.

Mesleki olmayan maruziyette PEP: Post Exposure Profilaksi ne zaman ?

  • Mesleki olmayan maruziyet: şüpheli cinsel temas, İV ilaç bağımlılarında enjektör paylaşımı vb.
  • Vajina ,rektum, ağız mukozası, göz, bütünlüğü bozulmuş deri yada penetran her türlü temas risklidir.
  • Kan, vajinal salgı, semen, rektal sekresyon, anne sütü ile temas yüksek riskli,
  • Ter, idrar, tükrük, nazal sekresyonlar kan ile bulaşık değiller ise düşük riskli.
  • Eğer yüksek riskli temas var ve 72 saati geçmemiş ise üçlü profilaksi başlanması önerilir.
  • Şüpheli de olsa temas sonrası 72 saati geçmiş ise profilaski önerilmez,
  • Düşük riskli çıkartılar ile temas var ise profilasksi önerilmez.

Kimler Progressif Multifokal Lökoansefalopati  (PML) için risk taşır?

  • Progressif Multifokal Lökoansefalopati JC virüsün neden olduğu MSS enfeksiyonudur.
  • JC virüsün OLİGODENDROSİTleri enfekte etmesine bağlı olarak ortaya çıkar.
  • PML immünsüpressyon ile seyreden hastalıklarda yada immünosüpressan ilaç kullananlarda ortaya çıkar.
  • Hemen herzaman CD4 < 200 altında iken görülür.
  • Yavaş gelişen fokal nörolojik şikayetler, görüntülemede multifokal lezyonların varlığında PML den şüphlenmek gerek.
  • BOS da JC virüs PCR ile tespit edilebilir: Sensitivite : %74-93,
  • Tedavi altta yatan HIV in tedavisi ve immünsüpresyonun düzeltilmesidir.

Sağlık çalışanlarına HIV bulaşma riski ?

HIV pozitif bir hastadan sağlık çalışanına
  • Peruktan bulaşma ( iğne, ve kanlı delici kesici cihazlar ile) 1/300 (% 0,3),
  • Muköz membranlar yoluyla ( göz, ağız vb.) : 1/1000 ( % 0,001).
HIV pozitif hastalarda Toksoplazmoz riski nekadardır?
  • Toksoplazmoz intracellüler bir parazit olan Toksoplazma gondii enfeksiyonudur.
  • Genellikle iyi pişirilmemiş et, toprakla temas yada kedilerden bulaşır.
  • HIV pozitif hastalarda CD4 sayısı < 200 altında ise toksoplamoz görülebilri , özellikle CD4 <50 nin altında ise risk daha faladır.

HIV pozitif hastada ne zaman Toksoplazmozdan şüpheleneceğiz?

  • Hastada kişilik değişikliği olursa,
  • Hastada epilepsi gelişirse,
  • Hastada hemiparezi , afazi yada ataksi ortaya çıkarsa,
  • Hastada kranial sinir paralizileri, görme bozukluğu gelişmesi durumunda toksoplazmozdan şüpheleniriz.
  • Toksoplazmoz tanısı BOS PCR yöntemi ile, kanda Anti -Tokso IgG IgM titesinin artması ile ve karanial görüntüleme ile teşhis edilir.

Toksoplazmoz da başlangıç tedavisi nasıl olmalıdır?

  • Primethamin, sulfodiazin + folik asit ile tedaviye başlanır.

Sık görülen Bakteriyel Menenjit etkenleri hangileridir?

  • Streptococcus pneumonia,
  • Neisseria meningitidis,
  • Listeria monocytogenes,
  • Streptococcus agalactia,
  • Haemophilus influenzae,
  • Escherichia coli.

Bakteriyel menenjit şüphesinde ampirik tedavi nasıl olmalıdır?

  • <50 yaş altı için: ceftriakson / vankomisin ,
  • >50 yaş üstü için ceftriakson/ vankomisin/ ampisilin
  • İmmün süpressif hastaalrda: cefepim/ vankomisin/ampisilin,
  • Kafa travması- beyin cerrahi sonrası: cefepim / vankomisin,

Menenjit sebebi manarlar hangileridir?

  • Cryptococcus,
  • Coccidioides immitis,
  • Histoplazma capğsulatum,
  • Candida türleri,
  • Sporotrix shenkii,

HIV pozitif hastalarda nezaman Cryptococcal menenjit düşünelim?

  • CD4 100 ün ltında ise,
  • Ateş, başağrısı , bulantı, kusma, ense sertliği, mental bozulma, fotofobi, vizüel değişilliklerin görülmesi durumunda menjit ayrıcı tanısında Cryptokok lar da olmalı.

Bakteriyel ve viral menenjitelrde BOS bulgualrı nasıl olur ?

  • Bakteriyel menenjitelr: BOS basıncı yüksektir, Lökosit boldur- nötrofil hakimiyeti vardır, şeker düşüktür, protein yüksektir.
  • Viral menenjitler: BOS basıncı normaldir, Lökosit vardır ama LENFOSİT hakimiyeti vardır, şeker normaldir, proptein normal yada hafifyüksektir.

Bakteriyel menenjit klinik bulguları nelerdir?

  • MENENJİT TRİADI : ATEŞ+BAŞAĞRISI+ENSE SERTLİĞİ.
  • AYRICA
    • Bulantı, kusma,
    • Fotofobi,
    • Konfüzyon,
    • İrritabilite,
  • Erişkin hastada
    • Kerning
      • Sensitivite %5-15
      • Spesifite %95
    • Brudzinsky
      • Sensitivite % 5 – 9
      • Spesifite % 68
    • Ense sertliği
      • Sensitivite % 30
      • Spesifite % 94 bulunmuştur.

En sık görülen Viral menenjit sebepleri ve tedavileri:

  • Herpes simpleks virüs: Asiklovir,
  • Cytomegalovirüs: Gansiklovir, foscarnet.

Akut ve kronik osteomyelit ayrımı nasıl yapılır?

  • Akut osteomyelit: nötrofil hakimiyeti vardır ve damarlarda tromboz lar görülür.
  • Kronik osteomyelit:granülomatöz / fibröz dokular nedeniyle nekrotik kemik dokusu görülür, inflamatur hücreler çeşitlidir.

Osteomyelit tedavisinde biyopsi:

  • Mümkün ise ve hasta stabil ise antibiyoterapi başlanmadan osteomyelit dokusundan biyopsi ve kültür yapılmalı tedavi sonuç göre başlanmalıdır.
  • Osteomyelitlerde kan kültürü ancak % 50 pozitif bulunur.
  • Hasta antibiyotik alıyor ise antibiyotikler en az 48 72 saat kesildikten sonra biyopsi yapılmaldıır.

Bakteriyel osteomyelitlerin sık görülen sebepleri nelerdir*

  • Erişkin hastalarda:
    • Aureus,
    • Enterobacter ,
    • Streptococcus,
  • Orak hücre li hastalarda
    • aureus
    • Karakteristik olarak S

Osteomyelit patogenezi:

  • Kamiğe giren bakteri 48 saat içerisinde inflamatuar reaksiyon başlatarak hücre ölümü ve nekroza yol açmaya başlar.
  • Bakteriyel yayılma ve inflamasyon kemik şaftı içerisinde HARVESİAN sistem boyunca periosta kadar yayılır,
  • Subperiostal apse formları oluşur bunlar kemik nekrozlarına yol açar,
  • Periost rüptürleri komşu yumuşak dokuda apselere ve sinüs traktları oluşturarak dışarı fistülleşmeye yol açar.

Osteomyelit tedavisine cevap nasıl ölçülür?

  • Osteomyelit tedavisine cevap CRP ve sedimantasyon ile ölçülür.
  • Radyolojik düzelme antibiyotik tedavisinden çok sonra görülür.

Osteomyelit tedavisinde kemik dokuya iyi geçen antibiyotikler nelerdir?

  • Levofloksasin,
  • Trimetoprim sülfametaksazol,
  • Metronidazol,
  • Linezolid,
  • Clyndamisin,

Pnömoni tipleri nelerdir?

  • Viral pnömoniler,
  • Bakteriyel pnömoniler
    • Toplumdan kazanılmış pnömoniler,
    • Nozokomiyal ( hastane kaynaklı ) pnömoniler,
    • Sağlık hizmetleri ile ilişkili pnömoniler,
    • Ventilatör ilişkili pnömoniler,
    • Aspirasyon pğnömonileri.
  • Fungal pnömoniler,
  • İdiyopatik insterstisyel pnömoniler ( infeksiymöz olmayan).

Fizik muayenede Pnömoni düşündüren bulgular:

  • Matite artışı,
  • Bir alanda artan krepitan raller,
  • Prülan balgam.

CURB – 65 nedir ve Pnömoni tedavisini nasıl belirler?

  • CURB -65 skorlaması Pnömonili hasta hospitalizasyonu için kullanılır.
    • C= Konfüzyon
    • U= Üre>20,
    • R=Solunum sayısı>30,
    • B= Tansiyon < 90/60
    • 65= yaş >65
    • Her bir parametre için 1 puan verilir
      • SKOR = 0-1 = > EVDE TEDAVİ EDİLEBİLİR,
      • SKOR = 2=> YAKIN GÖZLEM YADA KISA SÜRELİ HOSPİTALİZASYON ÖNERİLİR,
      • SKOR= 3-5 => HOSPİTALİZASYON GEREKLİ.

Toplumdan kazanılmış pnömonilerde en sık görülen etkenler nelerdir?

  • Streptococcus pneumonia ( en sık),
  • Aureus,
  • Haemophilus influenzae,
  • Legionella,
  • Pseudomonas,
  • Virüslar.

Sağlık hizmeti ile ilişkili Pnömoni kriterleri nelerdir?

  • Son 90 gün içinde en az 48 saat hospitalize edilmiş olmak,
  • Bakım evi yada huzur evinde kalıyor olmak,
  • Diyaliz hastası olmak,
  • Son 30 gün içinde İV antibiyotik yada kemoterapi almış olmak.

Nozokomial Pnömoni kriterleri:

  • Hastaneye yatıştan itibaren 48 saat sorna başlayan ve yatış sırasında olması ihtimal dışı olan pnömoni nozokomial pnömonidir.

Pnömonilerde ampirik tedavi nasıl olmalı?

  • Toplumdan kazanılmış pnömonilerde:
    • Ceftriakson/ azitromisin veya
    • levofloksasin,
  • Nozokomial pnömonilerde ve ventilatör ilişkili pnömonilerde :
    • Cefepim / vankomisin

Toplumdan kazanılmış pnömonilerin tedavisinde İV – Oral tedavi geçişi

  • 3gün İV tedaviyi takiben PO tedaviye geçiş ile / gün IV takiben PO geçiş arasında anlamlı fark bulunmamış !!

Pnömoni tedavisinde tedavi süresi:

  • Toplumdan kazanılmış pnömonilerde tedavi süresi minimum 5 gün.
  • MRSA tedavisi min 8 gün olmalı.
  • Pseudomonas pnömonisi min 14 gün tedavi almalı.

Pnömoni sonrası kontrol akciğer grafisi isteyelim mi?

  • Rutin olarak istemek endike değil ancak
    • Sigara içenlerde,
    • 50 yaş üstünde altta yatan AC tm eradike etmek için 7 – 12 . haftalar arasında akciğer grafisi istenmeli.

Akciğer Tüberkülozu radyolojik görüntüleri

  • Primer TBC : orta veya alt zonlarda infiltrasyon,
  • Reaktivasyon TBC : üst lob yada alt lob apikal alanlarda infiltrasyon
  • Latent TBC: üst lob yada hiller alanda pulmoner nodül veya tüberkülomlar ( kalsifiye nodüller),
  • Kaviter TBC: ilerlemiş enfeksiyon/ yüksek patojenşiteye işaret eder.
  • Miliyer TBC: darı taneleri gibi yaygın küçük nodüller,
  • Plevral TBC: plevral effüzyon, ampiyem.

En sık görülen Ekstrapulmoner tüberküloz enfeksiyonları:

  • Tüberküloz menenjit,
  • İskelet sistemi tüberkülozu: omurgaya tutarsa POTT hastalığı denir.
  • Genito üriner Tüberküloz
    • Skrotal kitle,
    • Prostatit,
    • Orşit,
    • Epididimit,
    • Pelvik Inflamatuar Hastalığı taklit eden pelvik tutulum.
  • Gastro intestinal Tüberküloz :
    • İyileşmeyen mukozal ülserler,
    • Disfaji,
    • Peptik ülsere benzer abdominal ağrılar,
    • İnce bağırsağı tutarsa malabsorbsyon yapar,
    • Kalın bağırsağı tutarsa hematoşezi / diyare yapar.
  • Renal tüberküloz,
  • Mesane tüberkülozu ( BCG tedavisi sırasında da olur),
  • Periton tübberkülozu.

Tüberküloz tedavisinde 4 lü tedavi ( RİPE tedavisi) ve yan etkileri:

  • Rifampisin: karaciğer disfonksiyonu, kırmızı idrar, kırmızı sekresyonlar, döküntü, ateş, bulantı,
  • İzoniyazid: karacieğr disfonksiyonu, periferik nöropati, Vit B6 eksikliği,
  • Pirazinamid: karacieğ disfonksiyonu, eklem ağrıları,
  • Etambutol: karaciğer disfonksiyonu, kırmızı – yeşil renk körlüğü, optik nörit.

Tüberküloz bulaşı için risk faktörleri nelerdir?

  • Tüberküloz bulaşı için 4 ana faktör belirleyicidir:
    • Hastanın immün sistemi,
    • Damlacıkta bulunan organizma yoğunluğu,
    • Organizma konsantrasyonu,
    • Kontamine havaya nekadar süre maruz kalındığı.

Asemptomatik Bakteriüri:

  • Kimler tedavi edilmeli?
    • Hamileler,
    • Kısa süre içerisinde ürolojik girişim geçirmiş olanlar yada ürolojik girişim planlananlar,
    • Renal transplant hastalarında asemptomatik bakteriüri tedavi edilmeli.

Dizüri sebepleri:

  • Üriner enfeksiyonlar,
  • Nefrolithiazis,
  • Vajinitler ( Kandida, Bakteriyel vajinozis, Trikomonas ),
  • Pelvik İnflamatuar Hastalıklar,
  • Üretritler( Chlamidial, gonokokal, mycoplazmal, Ureoplazmal),
  • Strüktüral ürethral anormallikler ( üretral divertikül, yapışıklıklar).

Komplike olmamış Üriner sistem enfeksiyonlarında ampirik tedavi seçenekleri:

  • Cephaleksin,
  • Nitrofurontain,
  • Baktrim,
  • Fosfomisin,
  • Ciprofloksasin,

Piyelonefritte ampirik tedavi seçenekleri:

  • Oral:
    • Levofloksasin,
    • Trimetoprim sülfometaksazol,
  • Parenteral:
    • Seftriakson,
    • Cefepim,
    • Levofloksasin ( çok tercih edilmez).

Komplike üriner sistem enfeksiyonu kriterleri:

  • Aşağıdakilerden herhangi birsinin varlığı durumunda Komplike Üriner Enfeksiyon deriz.
    • Hastaneden kazanılmış ( nosokomial) enfeksiyon ise,
    • Şikayetelr 7 günden fazla sürmüş ise,
    • Böbrek yetmezliği varsa,
    • Üriner sistemde obstrüksiyon varsa,
    • Kalıcı kateter / stent varsa,
    • Nefrostomi tüpü varsa,
    • Üriner sistemde fonksiyonel anormallik varsa,
    • Renal transplant hastası ise,
    • İmmün süpresyon varsa,
    • Gebe ise,
    • Diyabetik ise üriner sistem enfeksiyonu komplike dir denir.

Komplike üriner sistem enfeksiyonu tedavisinde ampirik seçenekler nelerdir?

  • Oral tedavi:
    • Levofloksasin,
    • Parenteral tedavi :
      • Cefepim,
      • Levofloksasin ( çok tercih edilmez).



V. ENFEKSİYON KONTROL EĞİTİMİ TALİMATI

ENFEKSİYON KONTROLÜ EĞİTİMİ TALİMATI

1-AMAÇ: Hastane enfeksiyonlarını önlemeye yönelik uygulamalarla ilgili tüm sağlık personelinin bilgilendirilmesi amacıyla eğitim faaliyetlerinin planlanmasıdır.

2-KAPSAM: Tüm sağlık personelini kapsar.

3-UYGULAMA

  • Sağlık çalışanlarına hastane enfeksiyonları ve enfeksiyon kontrol uygulamaları ile ilgili verilecek eğitimler; Eğitim Hemşiresi, Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı tarafından yıllık olarak planlanır.
  • Sürveyans ve el hijyeni gözlem çalışmaları sonuçlarına göre gerektiğinde birime yönelik ilave eğitimler
  • Hastanemizde enfeksiyon kontrol uygulamaları ile ilgili yapılan denetimler sırasında eksiklik saptanan birimlerde planlanan düzeltici-önleyici faaliyetler kapsamında birim çalışanlarına gerekli eğitimler
  • Salgın durumlarında ilgili birimlere enfeksiyon kontrolü ve izolasyon önlemleri ile ilgili tekrarlayan eğitimler
  • Yapılan eğitimlerin içerikleri ve katılım listeleri dosyalar halinde Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi tarafından muhafaza Katılım listelerinin bir örneği eğitim koordinatörüne iletilir.



V. PERSONEL YARALANMALARI TAKİP TALİMATI

PERSONEL YARALANMALARI TAKİP TALİMATI

1.  AMAÇ:Personelin enfekte ya da enfekte olmayan bir materyalle yaralanması sonrasında yapılacak takip ve tedavi işlemlerini belirleyerek, yaralanmalara bağlı kan yoluyla bulaşan enfeksiyonlardan personeli korumak ve oluşabilecek sekelleri önlemektir.

2.  KAPSAM:Hastanemizdeki tüm birimleri ve çalışanları kapsar.

3.  UYGULAMA:

  • Yaralanmaya maruz kalan kişi yöneticisine olay hakkında bilgi
  • Birim yöneticisi tarafından Çalışan Güvenliği Hemşiresi’ne, olay gece olmuşsa süpervizör hemşireye haber
  • Yaralanma sonrası temas bölgesi su ve sabunla veya uygun bir antiseptikle yıkanmalıdır. Mukoza temaslarında temas bölgesinin bol su ile yıkanması
  • Temas bölgesi sıkma, emme, kanatmaya çalışma yöntemlerle kesinlikle travmatize edilmemelidir. Normal yara bakımı dışında ek bir önleme gerek yoktur.
  • Yaralanan personel tarafından “Kesici-Delici Alet Yaralanmaları/ Kan ve Vücut Sıvıları Maruziyet Bildirim Formu” doldurulmalıdır. Aynı forma kaynak ve personele ait tetkik sonuçları, personele yapılan müdahaleler hakkında bilgiler kaydedilmeli ve Çalışan Güvenliği Hemşiresi tarafından formlar arşivlenmelidir.
  • Takip gerektiren personel Çalışan Güvenliği Hemşiresi tarafından takip programına alınmalıdır.
  • Yaralanan personelin HBsAg, anti-HBs, anti-HCV, anti-HIV tetkiklerine, eğer kaynak biliniyorsa kaynağın HBsAg, anti-HCV, anti-HIV tetkiklerine bakılmalıdır.
  • Kaynak kişide HIV virüsü saptanması durumunda; yaralanan personel antiretroviral profilaksi uygulanması için, ilk müdahaleden hemen sonra Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği olan ilgili kuruma sevk Maruziyetten hemen sonra, 6. haftada, 3. ayda ve 6. ayda Anti-HIV testi kontrolleri yapılmalıdır.

Kaynak kişide hepatit B virüsü saptanması durumunda;

  • Personelin hepatit B aşısı yoksa; ilk müdahale sonrası 24 saat içerisinde(en geç 7 gün içerisinde) hepatit B hiperimmunglobulin (HBIg) 0.06 ml/kg dozunda deltoid adale içine, eşzamanlı olarak hepatit B aşısı diğer kolda deltoid adale içine yapılmalı ve takiben 1. ve 6. aylarda aşı tekrarlanmalıdır.Aşı uygulaması 0, 1, 2 ve 12. ay şeklinde de yapılabilir.
  • Personelin 3 doz hepatit B aşısı varsa; anti-HBs titresine bakılmalı, yanıt yeterli (Anti-HBs
  • ≥ 10 mIU/ml) ise hepatit B’ye yönelik herhangi bir müdahale yapılmamalıdır. Yanıt yetersiz (Anti-HBs titresi < 10mIU/ml) ise HBIg 0.06 ml/kg ve hepatit B aşısı uygulanmalıdır.
  • Personelin HBSAg pozitifliği varsa; pansuman dışında herhangi bir müdahaleye gerek yoktur.
  • Kaynak kişide hepatit C virüsü saptanması durumunda; uygulanacak genel kabul gören bir profilaktik tedavi Maruziyetten hemen sonra, 6. hafta, 3. ve 6. ayda anti-HCV ve ALT bakılmalıdır.Erken tanı için maruziyetten 4-6 hafta sonra HCV-RNA bakılabilir. Anti- HCV pozitifliği saptanan personel, takip için Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği olan ilgili kuruma sevk edilmelidir.

·Kaynak bilinmiyorsa;

  • Hepatit B bulaş riski için;
    • Personel aşısızsa hepatit B aşı serisine başlanmalıdır.
    • Personel aşılı, ancak aşı yanıtı yetersizse ve kaynak yüksek risk taşıyorsa, HBsAg pozitif kaynak gibi işlem uygulanmalıdır.
    • Personelin aşı yanıtı bilinmiyorsa, Anti-HBs titresine bakılmalı, yanıt yeterli ise herhangi bir müdahale yapılmamalıdır. Yanıt yetersizse tek doz hepatit B aşısı uygulanmalıdır.
  • Hepatit C bulaş riski için; uygulanacak genel kabul gören bir profilaktik tedavi yoktur.Maruziyetten hemen sonra, 6. haftada, 3. ve 6. ayda anti-HCV ve ALT bakılmalıdır. Anti-HCV pozitifliği saptanan personel, takip için Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği olan ilgili kuruma sevk edilmelidir.
  • HIV bulaş riski için; maruziyetten hemen sonra; 6. haftada, 3. ve 6. ayda anti-
    • HIV testi kontrolleri yapılmalıdır.Anti-HIV pozitifliği saptanan personel, Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği olan ilgili kuruma sevk edilmelidir.

Delici-kesici  alet  yaralanması,  çarpma,  yanık  vb.  durumlarda  aşağıda  belirtildiği

Hafif yaralanma Tetanoza yatkın yaralanma
-Son 5 yıl içinde aşılanmışsa sadece yara temizliği -Son 1  yıl içinde aşılanmışsa sadece  yara temizliği
-Değilse yara temizliği + aşı -Değilse yara temizliği + aşı

 

şekilde tetanoz profilaksisi uygulanmalıdır: 1-Son 10 yıl içinde aşılanmış olanlar

 Son aşıdan 10 yıldan uzun süre geçmiş olanlar

Hafif yaralanma Tetanoza yatkın yaralanma
-Yara temizliği ve aşı + 10 yılda bir rapel -Tetanoz                   immunglobulin+aşı+yara temizliği+10 yılda bir aşı rapeli

Daha önce aşılanmamışlarda

 

Hafif yaralanma Tetanoza yatkın yaralanma
-Yara temizliği+aşı ve birer ay ara ile iki rapel+10 yılda bir rapel -Tetanoz                    immunglobulin+aşı+yara temizliği+birer ay ara ile iki rapel+10 yılda bir rapel

 

 

KKKA olan hastalarla temas sonrası uygulanması gereken korunma önlemleri:

  • Perkutan yaralanma olursa, iğnenin battığı yer sabun ve su ile yıkanarak antiseptik ile silinmelidir
  • Hastanın kan ve vücut sıvıları ile temas olması halinde, enfekte materyale maruz kalan bölge sabunlu su ile iyice yıkanmalıdır
  • Göze enfekte materyal sıçramış ise, göz temiz su ile iyice yıkanmalıdır .
  • Yaralanan personel Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği olan ilgili kuruma sevk edilmelidir.



V. SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYONDAN KORUNMASI TALİMATI

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ BULAŞICI HASTALIKLARDAN KORUNMASI TALİMATI

1.  AMAÇ: Hastanede  sağlık  personellerinin  bulaşıcı  hastalıklardan  korunması  için  yapılması  gereken uygulamaların belirlenmesidir.

2.  KAPSAM: Hastanemizde çalışan tüm sağlık personelini kapsar.

3.  UYGULAMA:

  • Çalışan Güvenliği Hemşiresi tarafından işe yeni başlayan her sağlık personeli için “Bulaşıcı Hastalıklar Takip Formu” doldurulmalı ve sonrasında yapılacak takipler bu formda kayıt altına alınmalıdı
  • İşe girişte her sağlık personeline PPD testi yapılmalı ve viral hepatit markerlerine (HBsAg, anti-HCV) bakılmalıdır.
  • PPD(-) ise yılda bir tekrarlanmalı, PPD(+) ise akciğer grafisi çekilmelidir.
  • HBsAg (-) olan personele 0, 1 ve aylarda Hepatit B aşısı yapılmalıdır.
  • Üçüncü doz hepatit B aşısı uygulamasından sonraki 1-2 ay içinde anti-HBs düzeyine bakılarak anti-HBs ≥10 mlU/ml bulunan bireyler bağışık olarak değ
  • İlk hepatit B aşılama serisinden sonra antikor yanıtı gelişmeyen personel, ikinci üç dozluk aşı uygulaması ile yeniden aşılanmalıdır. İkinci aşı serisinden sonra da antikor yanıtı belirlenmeyenler, yanıtsız bireyler olarak tanımlanır (Bu bireylerin kronik hepatit B enfeksiyonu olma olasılıkları vardır).
  • Aşıya yanıt veren immunkompetan bireyler, anti-HBs düzeyi çok düşse veya belirlenemez duruma gelse bile klinik hepatite ve kronik enfeksiyona karşı bağışık kaldığından rutin olarak destek aşı önerilmemektedir.
  • Daha önce aşılanma durumu bilinmeyen tüm sağlık çalışanlarına 0,1 ve aylarda 3 doz Tetanoz Difteri aşısı yapılır.
  • Tüm sağlık çalışanlarına bir ay ara ile 2 doz KKK(Kızamık,Kızamıkçık,Kabakulak) aşısı yapılır (Aşı kaydı olanlara ve bağışık oldukları gösterilenlere aşı yapılmasına gerek yoktur).
  • Suçiçeği aşısı, sadece immunyetmezlikli kişilerin yattığı servislerde ve yenidoğan servisinde çalışan personellere yapılır.Suçiçeği geçirdiğine dair öyküsü olanlara aşı uygulamasına gerek Öyküsü bulunmayan kişilerin aşılama öncesinde antikor düzeylerinin değerlendirilmesi gereklidir.
  • Hepatit A aşısı, sadece fekal materyale maruz kalan ve çocuk, enfeksiyon hastalıkları servislerinde çalışan sağlık personeli için 6 ay ara ile 2 doz uygulanmalıdır. Aşılama öncesinde antikor düzeylerinin değerlendirilmesi gereklidir.
  • Kesici-delici aletlerle yaralanan personel “Personel Yaralanmalarının İzlenmesi Talimatı”na göre takip



U. YAPIM ONARIM TADİLAT ÇALIŞMALARINDA ENFEKSİYON KONTROLÜ TALİMATI

YAPIM-ONARIM TADİLAT ÇALIŞMALARINDA ENFEKSİYON KONTROLÜ TALİMATI

1-     AMAÇ:

Hastane içerisinde yapılan yapım, onarım, yıkım ve tadilat süresince oluşan toz, mantar, buhar ve koku gibi ortama ve havaya yayılan, özellikle Aspergillus türleri ve sayısında belirgin artışa neden olarak Aspergilozis riskinden ve diğer enfeksiyon etkenlerinden hastaları ve çalışanları korumak amacıyla gerekli önlemleri almak ve uygulamak için takip edilecek işlem basamaklarını belirlemektir.

2-     KAPSAM:

İnşaat yapılan tüm birimleri kapsar.

3-     SORUMLULAR:

Hastane müdürü, hemşirelik hizmetleri temsilcisi, enfeksiyon kontrol ekibi, temizlik işleri temsilcisi, inşaat işlerinden sorumlu personel.

4-     UYGULAMA:

Hastanelerde her zaman yenileme ve düzeltme amacıyla inşaat ve onarım çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalar tozların ortaya çıkmasına, suyun kesintiye uğrayıp tekrar sisteme verilmesine, havalandırma ve su sistemlerine müdahale edilmesine yol açmaktadır. Bu çalışmalar başta hava yolu ile bulaşan mikroorganizmalar olmak üzere, enfeksiyöz etkenlerle hasta, ziyaretçi ve sağlık personelinin temasına yol açar. Hava yolu ile bulaşan mikroorganizmalar, genelde toprak kaynaklıdır. Özellikle hafriyat sırasında ortaya çıkan toprak ve toz içindeki bakteri veya mantarlar havalandırma ve su tesisatını kontamine ederek duyarlı kişilere ulaşmakta ve enfeksiyona neden olmaktadır. Literatürde havalandırma ile Aspergillus spp. başta olmak üzere mantarlar ve diğer bakterilerin bulaştığı ve su tesisatı ile de Legionella spp.’nin bulaştığı birçok çalışmada gösterilmiştir.

Enfeksiyon kontrol ekibi ve diğer sağlık çalışanları, hastane içinde ve dışında yapılan yapım ve onarım çalışmalarında alınması gereken önlemlerin planlanması aşamasında mutlaka rol almalıdır. Enfeksiyon kontrol ekibi, projenin büyüklüğü, yeri, nasıl ve ne zaman yürütüleceği, ne kadar süreceği, yıkım olacaksa bunun boyutu, su boruları ve havalandırmaya girişim olup olmayacağı, gibi risk oluşturabilecek konularda ayrıntılı bilgi sahibi olmalıdır.

4.1- İNŞAAT/YAPIM/ONARIM İŞLEMİNİN SINIFLARI:

A SINIFI:Gözlemsel ve invaziv olmayan aktivitelerdir:

  • Gözlemsel amaçlı kiremit/çatı veya tavan kaplamasının kaldırılması (yaklaşık olarak 5- 2 m2’de bir kiremit veya daha az, 30 dakikadan kısa süreli çalışmalar),
  • Zımparalama yapılmadan boyama, duvar kaplama,
  • Hasta odasında küçük su tesisat işleri (en fazla bir hasta odasında, 30 dakikadan kısa süreli

çalışmalar ve su kaçağı varsa bir litreden daha az miktardaki kaçaklar),

  • Hiç toz oluşturmayan, duvarların delinmediği, yıkılmadığı, gözlemlemek dışında çatıya müdahale edilmeyen, yukarıda tanımlananlardan daha küçük diğer işlemler hiçbir gruba

B SINIFI:Küçük çaplı, minimal toz oluşturan kısa süreli işlemlerdir:

-Duvarların çatının/tavanın delindiği/kırıldığı, ancak toz kontrolünün sağlandığı küçük işlemler,

  • Havalandırma tamiratı,
  • Telefon ve bilgisayar kablosu döşenmesi,
  • Asma tavanın 5 m2’den daha geniş yüzeyinin kaldırılması ve kablo döşeme vs. işleminin yapılması,
  • Duvarlarda küçük bölgelerin badanası veya duvar kağıdındaki tamirat için zımparalama,
  • Hasta odasında su tesisatı işleri (2’den fazla hasta odası ve 30 dakikadan uzun süre su tesisatına yapılan girişimler, 1 lt’nin üzerinde su kaçağı varsa).

C SINIFI:

Orta-ciddi düzeyde toz oluşturan, yıkım gerektiren, binaya ait sabit bölümlerin (tezgah üstü, monte edilmiş dolap, lavabo gibi) yıkılmasını, kırılmasını, sökülmesini gerektiren, tek bir iş gününde tamamlanamayacak işlemlerdir:

  • Duvarların badana/duvar kağıdı kaplama öncesi zımparalanması,
  • Yer döşemelerinin kaldırılması,
  • Kiremitlerin kaldırılması ve aktarılması, çatı tamiratı,
  • Yeni duvar örülmesi,
  • Büyük oranda yerden kablo döşenmesi,
  • Birden fazla hasta bakım odasında uzun süreli (her biri 60 dakikanın üzerinde), su tesisatına yapılan girişimler.

D SINIFI:

Büyük yıkım, inşaat ve yenileme projeleridir:

  • Büyük çaplı yıkımla tüm elektrik veya bilgisayar kablolarının sökülüp, değiştirilmesi,
  • Çok sayıda (3 günün üzerinde) iş gününde tamamlanabilecek yeni inşaatlar,
  • Büyük yıkımlar, tüm tavanın kaldırılması ve yeni inşaat işleri,
  • Birden fazla hasta bakım alanında uzun süreli su tesisatına yapılan girişimler ve su kesintisi varlığı.

4.2-ETKİLENEN BÖLGELERDEKİ HASTA GRUPLARI VE RİSK DÜZEYLERİ

İnşaat ve yıkım işleminden etkilenen gruplar kolaylaştırıcı faktörlerine göre risk gruplarına ayrılmıştır:

Grup 1 (Düşük risk): Ofis bölgeleri, kullanılmayan hasta servisleri, idari destek üniteleri, halka açık alanlar.

Grup 2 (Orta risk): İmmünosüpresif hastası olmayan dahili servisler, endoskopi ekokardiyografi, radyoloji.

Grup 3 (Orta-yüksek risk): Acil servis,, laboratuarlar ve kan bankası, cerrahi bölümler, eczane, kemoterapi hazırlama odası.

Grup 4 (Yüksek risk):İmmünsüprese hasta bakılan tüm birimler, ameliyathaneler, onkoloji servisleri ve poliklinikleri, kemoterapi ünitesi, merkezi sterilizasyon ünitesi ve steril depolar.

4.3-İNŞAAT İŞLEMLERİ SIRASINDA VE SONRASINDA ALINMASI GEREKEN

ÖNLEMLER

İnşaat işlemine göre önlem düzeyinin belirlemesi: Grup riskleri belirlendikten sonra yapılması gereken risk grubuna göre alınacak önlemlerin belirlenmesidir. Alınacak önlemler 4 düzeye  ayrılmış olup, önlem düzeyinin belirlenmesini kolaylaştırır.

 

Risk Grubu A Sınıfı B Sınıfı C Sınıfı D Sınıfı
Grup 1 Düzey I Düzey II Düzey II Düzey III/IV
Grup 2 Düzey I Düzey II Düzey III Düzey IV
Grup 3 Düzey I Düzey III Düzey III/IV Düzey IV
Grup 4 Düzey II Düzey III/IV Düzey III/IV Düzey IV

DÜZEY I:

İnşaat sırasında alınacak önlemler:

  • İşlemler minimal toz oluşturacak yöntemlerle yapılmalıdır.
  • Asma tavan veya kiremitler en kısa sürede yerine konmalıdır.

İnşaat sonrasında alınacak önlemler:

  • İşlem biter bitmez çalışma sahası

DÜZEY II:

Düzey I’de alınan önlemlere ek olarak, inşaat sırasında alınacak önlemler:

  • Havaya karışan tozların dağılımı önlenmelidir.
  • Toz kontrolü için çalışılan bölge
  • Kullanılmayan kapı ve pencereler bantlanarak kapatılmalıdır.
  • Havalandırma girişleri kapatılmalı ve sızdırmaz bir biçimde bantlanmalıdır.

-Çalışılan bölgenin giriş ve çıkışına toz tutucu paspas konmalıdır.

  • İnşaatı süren bölgenin ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemi kapatılmalı veya diğer bölgelerden ayrılmalıdır.

İnşaat sonrasında alınacak önlemler:

  • Çıkan moloz ve atıklar delinmez ve toz geçirmez torbalara konarak taşınmalıdır.
  • Alan kullanıma açılmadan temizliği sağlanmalıdır.
  • Isıtma, soğutma ve havalandırma sistemi eski haline

DÜZEY III:

Düzey I ve II’de alınan önlemlere ek olarak, inşaat sırasında alınacak önlemler:

  • İnşaatı süren bölgenin ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemi diğer bölgelerden ayrılmalıdır.
  • İşlem başlamadan önce çalışılacak bölge toz sızmasını önleyecek şekilde plastik bariyerlerle

örtülmeli ve örtü sabitlenmelidir

İnşaat sonrasında alınacak önlemler

  • İşlem tamamen bitip enfeksiyon kontrol görevlilerince onaylanmadan bariyerler kaldırılmamalıdır.
  • Bariyerler kaldırılırken etrafa toz ve atık yayılmamasına özen gösterilmelidir.
  • Çıkan atık ve molozlar sağlam ve kapalı sızdırmaz taşıma kapları içinde atılmalıdır.
  • Kapaklı olmayan atık kaplarının ağzı sıkıca kapatılarak bantlanmalıdır.
  • Bölge detaylı bir şekilde
  • Isıtma, soğutma ve havalandırma sistemi eski haline

DÜZEY IV:

Düzey I ve II ve III’te alınan önlemlere ek olarak, inşaat sırasında alınacak önlemler:

-Çalışma alanında negatif basınçlı havalandırma ve HEPA filtrasyon sağlanmalıdır.

  • Tüm delik, boru, kablo giriş yerleri sıkıca bantlanmalıdır.
  • Çalışma bölgesine girişte bir ön oda yapılmalı, çalışanlar buradan çıkarken giysileri vakumlanmalı, içeride giydikleri giysileri bu bölgede değiştirerek dışarı çıkışları sağlanmalıdır.
  • Çalışma bölgesine giren personelin tek kullanımlık ayakkabı ya da galoş giymesi ve çıkarken çıkartması sağlanmalıdır.

İnşaat sonrasında alınacak önlemler:

  • İşlem tamamen bitip enfeksiyon kontrol görevlilerince onaylanmadan bariyerler kaldırılmamalıdır.
  • Bariyerler kaldırılırken etrafa toz ve atık yayılmamasına özen gösterilmelidir.
  • Atık ve molozlar sıkıca kapatılmış kaplarda atılmalıdır.
  • Kapaklı olmayan atık kaplarının ağzı sıkıca kapatılarak bantlanmalıdır.
  • Bölge detaylı bir şekilde
  • Yer-yüzey dezenfektanı ile ıslak temizlik yapılmalıdır.
  • Isıtma, soğutma ve havalandırma sistemi eski haline

İNŞAAT İŞLEMLERİ SIRASINDA ALINACAK ORTAK EK ÖNLEMLER:

  • Hastane personeli ve inşaat çalışanlarına, inşaatlar sırasında alınacak önlemler konusunda eğitim
  • Sağlık çalışanları inşaat işlemleri ile ilgili olumsuz ve tehlikeli gördükleri durumları bildirmeleri konusunda
  • Tehlike ve uyarı yazıları hazırlanmalı; inşaat alanını belirleyen ve potansiyel tehlike varlığı konusunda uyaran işaretler konulmalıdır.

İnsan trafiğinin inşaat alanına girmeden geçeceği alternatif yollar işaretlenmelidir




U. OYUNCAKLARIN TEMİZLİĞİ TALİMATI

OYUNCAKLARIN TEMİZLİĞİ TALİMATI

1.  AMAÇ: Hastane bünyesinde çocuk kliniği ve polikliniğinde bulunan oyuncakların uygun temizlik ve dezenfeksiyonunu sağlamaktır.

2.  KAPSAM:Hastane çocuk kliniği ve polikliniğini,  burada çalışan personeli kapsar.

3.  UYGULAMA:

  • Çocuk kliniği ve polikliniğinde çocuk hastalar için peluş olmayan, tüysüz oyuncaklar
  • Çok sert plastik ve metal gibi materyallerden yapılmış, uçları sivri ve çok küçük oyuncaklar bulundurulmamalıdır.
  • Yumuşak plastik yapıda, boyaları çıkmayan, yıkanabilen ve ufak parçalara ayrılmayan oyuncaklar tercih
  • Oyuncaklar mümkünse hastanede bulunduğu süre boyunca hastaya özel olmalıdır.
  • Oyuncaklar başka hastaya verilmeden önce deterjan ve su ile yıkanmalı, durulanıp kurulanmalıdır.
  • Oyun odasında bulunan oyuncaklar temizlik personeli tarafından her gün deterjan ve su ile yıkanmalı, durulanıp kurulanmalıdır.
  • Direkt temasla ya da solunumla yayılabilen bir hastalığı (tüberküloz, influenza, MRSA, VRE, ESBL+ gram negatif bakteriler ile enfeksiyon ) olan çocukların oyun odasında oynaması engellenmeli, hastaya özel oyuncak kullanılmalı ve bu oyuncaklar kullanım sonrası başka bir hastaya verilmeden önce %1-2 hipoklorid ya da alkol bazlı yüzey dezenfektanları ile dezenfekte edilmelidir.



U. MORG ÜNİTESİ ENFEKSİYON KONTROLÜ TALİMATI

MORG ÜNİTESİ ENFEKSİYON KONTROLÜ TALİMATI

1.  AMAÇ

Morga kabul edilen cenazelerin sevkinden sonra ve belirli aralıklarla yapılacak olan temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri için gerekli basamakları belirlemektir.

2.  KAPSAM

Morgda çalışan personeli kapsar.

3.  UYGULAMA

  • Morg; genel kullanım alanlarından uzak, hastaların olmadığı yerde olmalıdır.
  • Morg giriş-çıkışları hastanenin ana giriş çıkışlarından ve acil giriş çıkışlarından ayrı olmalıdır.
  • Morg buzdolabının içinin ve dışının temizliği temizlik görevlisi tarafından her cenaze sonrası ve rutin her hafta yapılmalıdır.
  • Morg çekmecelerinin ısısı 0 ile +5 derece arasında olmalıdır.
  • Morg çekmecelerinin ısısı günlük olarak kontrol edilmeli ve
  • Morg dolabının iç ve dış temizliği deterjanla silinerek yapılmalıdır.
  • Cenazelerin yıkandığı masanın temizliği; cenaze öncesi-sonrası ve her hafta deterjanla silinerek yapılmalıdır.
  • Ayın sonunda yapılan temizlikte duvarlar da deterjanla
  • Tüm işlemlerin bitiminde zemin temizliği yapılmalıdır.
  • Tüm temizlik işlemlerinde, cenazenin yıkanması ve transportu sırasında ilgili personel eldiven kullanılmalı, eldiveni çıkardıktan sonra ellerini yıkamalıdır.
  • Cenazenin enfekte olduğu bildirilmişse personel tüm işlemler sırasında eldiven, maske, koruyucu önlük giymeli, gerekirse koruyucu gözlük takmalı ve temizliğin tamamı ‘Dezenfeksiyon- Sterilizasyon Talimatı’nda belirtilen yer-yüzey dezenfektanları ile yapılmalıdı



U. MUTFAK HİZMETELRİNDE ENFEKSİYON KONTROLÜ TALİMATI

MUTFAK HİZMETLERİNDE ENFEKSİYON KONTROLÜ TALİMATI

1.  AMAÇ:

Mutfakta görevli personelden ve çalışma ortamından kaynaklanan, besinler yoluyla bulaşabilecek enfeksiyonların önlenmesi için gerekli enfeksiyon kontrol önlemlerinin belirlenmesidir.

2.  KAPSAM:

Mutfakta çalışan personeli kapsar.

3.  UYGULAMA:

  • Gıdalar mümkün      olduğunca      çabuk      işlenmeli,      ortam      sıcaklığına       fazla      maruz bırakılmamalıdır.
  • İşlenen gıdalar hemen soğuk odaya kaldırılmalıdır. Büfeye çıkarılacak sıcak yemekler ise, eğer üretim yemek saatine yakın yapılmışsa banket arabalarına yerleştirilmelidir.
  • Banket arabalarının sıcaklıkları kontrol Banket arabalarında muhafaza edilen yemeklerin sıcaklık dereceleri minimum 65 ºC olmalıdır.
  • Çiğ gıdalarla  pişmiş  gıdalar  aynı  soğuk  odada  depolanmak  zorunda  ise  ayrı  raflara yerleştirilmelidir.
  • Soğuk odalardaki bütün gıdaların ağızları kapalı olmalıdır.
  • Kıyma makinaları ve parçaları her kullanımdan sonra yıkanmalı ve dezenfekte
  • Ürünlerin son kullanma tarihleri, ürün kullanılmadan önce kontrol Son kullanma tarihi geçmiş gıdalar kesinlikle kullanılmamalıdır.
  • Etler çözündürülmeden   önce    mutlaka     karton   koli    ve    muhafaza      edildiği   poşetten çıkarılmalıdır.
  • Et çözdürme işlemi 7-10 ºC’ye ayarlı bir soğuk odada yapılmalıdı 10 ºC’nin üzerindeki sıcaklıklarda yapılan çözündürme işleminde, etin merkez notası çözünmeden yüzey kısımları çözünür ve yüzeyde bakteri üremesi başlar.
  • Etlerin çözünme esnasında oluşan kanlı su içinde beklemesi
  • Çözünen etler 0 ºC’ye ayarlı soğuk odada muhafaza
  • Durgun suda et çözündürme işlemi yapılmamalıdır.
  • Etler 0 – 1 ºC de 2 – 3 günden fazla
  • Etlerin buzları tamamen çözündürülmeden pişirilmemelidir. Aksi takdirde etin merkez ısısı gerekli sıcaklığa ulaşmadığından zararlı mikroorganizmalar ölmemektedir.
  • Dondurulmuş gıdalar deep-freeze’den çıkarıldıktan sonra aynı gün içinde tü Ayrıca çözünmüş gıdalar yeniden deep-freeze’e atılıp ikinci kez kullanılmamalıdır.
  • Tezgah altlarında bulunan yiyeceklerin ağızları kapalı olmalıdır.
  • Kasalar yerde sürüklenerek değil tekerlekli malzeme arabalarıyla taşınmalıdır.
  • Teneke ambalajlı gıdalar ve teneke konserveler (komposto, salça ) açıldıktan sonra kalan miktar paslanmaz ya da uygun bir kaba boşaltılarak ağzına strech film çekilmelidir.
  • Karton ambalajlar  mutfağa  alınmamalıdır.  Gıdalar  kartonları  alındıktan  sonra  kasalara yerleştirilerek mutfağa çıkarılmalıdır.
  • Günlük menüde yer alan her üründen uygun şahit numune alınmalıdır.
  • Mutfakta kullanılan kasalar her kullanımdan sonra yıkanmalıdır.
  • Mutfak sıcaklığı 20 ºC’ yi aşmamalıdı
  • Mutfak içinde tahta malzeme bulundurulmamalıdır (tahta kaşıklar, spatulalar, paletler, tahta saplı bıçaklar ).
  • Çiğ tüketilecek sebze ve meyveler; ön yıkama işlemi ile toz ve toprağından arındırılmalı, ardından 20 dakika tuzlu suda (1 lt suya 1 yemek kaşığı-10 gr tuz olacak şekilde)bekletildikten sonra bol su ile durulama işlemi yapılmalıdır.
  • Mutfağın içindeki çöp kovalarının ağızları kapalı tutulmalıdır.
  • Gıda ile temas eden her yüzey 1/100’lük çamaşır suyu ile dezenfekte
  • Temizlik bezleri  makinede  yıkandıktan  sonra  mutlaka  kurutulmalıdır.  Kuru  olmayan temizlik bezleri çamaşırhaneden alınmamalıdır.
  • Temizlik araç ve gereçleri iş bitiminde temizlenip 1/100’lük çamaşır suyu ile dezenfekte
  • Bulaşık makinasına sığan bütün küçük malzemeler makinede 80 derece üzerinde yıkanmalıdır. Bulaşık makinasına sığmayan malzemeler ise mümkün olduğunca yüksek sıcaklıktaki su ile yıkanmalıdır.
  • Yıkanan tabak, kaşık, çatal malzemeler kirli bulaşıkların yanına yerleştirilmemelidir.
  • Yemek hazırlanan platformlar en az günde üç kez önce deterjan ile temizlenmeli, sonra hipokloritli dezenfektan ile
  • Mutfak zemini en az günde bir defa deterjanla yıkanmalıdır.
  • Duvarlar kirlendikçe yıkanmalıdır.
  • Tavanların kirli, kabarmış ve yiyeceklere kir düşecek şekilde olmaması sağlanmalıdır.
  • Kullanma suyunun belli aralıklarla mikrobiyolojik kontrolleri yapılmalıdır.
  • Havalandırma esnasında mutfağa sinek girmemesi için önlem alınmalıdır.
  • Eller, sıvı el yıkama solüsyonu ile el yıkama lavabosunda sık sık yıkanarak kağıt havlu ile kurulanmalıdır. Bu lavabolarda gıdalar yıkanmamalıdır.

ELLER;

  • Her işin başlangıcında,
  • Çalışılan her tezgah değişiminde,
  • Her tuvaletten sonra (oradaki lavaboda),
  • Çiğ yiyecekleri elledikten sonra,
  • Öksürüp hapşırdıktan ve mendil kullandıktan sonra,
  • Kirli araç-gereçleri elledikten sonra mutlaka yıkanmalıdır.
  • El yıkama  için  kullanılan  lavabolar  çalışma  istasyonlarına  yakın,  yiyecek  hazırlama bölümlerinden ayrı olmalıdır.
  • Personelin tırnakları kısa olmalı, ellerde mücevher, oje, cila bulunmamalıdır.
  • Üretim esnasında  ağız,  burun,  saç    vücudun  herhangi  bir  organıyla  eller  temas etmemelidir.
  • Mutfak personeli mutlaka forma kullanmalı, formalar her gün ve kirlendiğinde yıkanmalıdır.
  • Mutfakta, personel  yemekhanesinde  çalışan  ve  hasta  katlarına  yemek  servisi  yapan personeller eldiven, bone ve maske ile çalışmalıdır.
  • Mutfakta çalışan personelin; 6 ayda bir portör muayenesi, yılda bir akciğer grafisi tetkiki yapılmalıdır.